| sadece söylüyorum, geç saate kadar dışarıdaydın, telefona cevap vermedin.. | Open Subtitles | أنا فقط أقول,أنكِ كنت بالخارج متأخره لم تجيبي على هاتفك |
| Sessizliğinizi, bundan sonra sorulacak sorulara cevap vermeyeceksiniz diye mi yorumlayalım? | Open Subtitles | أينبغي أن نفسر صمتكِ كبيان أنّكِ لن تجيبي على السؤال ؟ |
| Telefonlarına cevap vermiyordun ve yeni memur O'Connor da yukarı çıkmama izin vermedi. | Open Subtitles | حسناً، انتِ لم تجيبي على هاتفكِ والضابط الجديد اوكونور لم يدعني اصعد لكِ. |
| - Soruyu cevaplamadın demek oluyor. | Open Subtitles | أعتقد انه يَعْني بأنّك لم تجيبي على السؤالِ. |
| açmadın telefonunu | Open Subtitles | حسناً لم تجيبي على هاتفك لذا أتيت لأطمئن عليك |
| Önce okulda beni görmezden geldin şimdi de aramalarıma cevap vermiyorsun. | Open Subtitles | أولاً لقد تجاوزتي رسائلي الألكترونية و بعدها لم تجيبي على إتصالاتي |
| Partine daldığımız için kusura bakma ama telefonuna cevap vermedin. | Open Subtitles | انظري، أنا آسفه لتخريب حفلتك ولكنكِ لم تجيبي على هاتفك |
| Beni duyabilir ve sorularıma cevap verebilirsiniz. | Open Subtitles | بإمكانك سماعي و بمقدورك أن تجيبي على أسئلتي |
| Mektuplarıma cevap yazmadın. | Open Subtitles | قد يؤثر على فرصكِ لمَ لم تجيبي على رسائلي؟ |
| İstemediğin hiçbir şeye cevap vermek zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس من الضروري أن تجيبي على كل الأسئلة إن كنت لا تريدي ذلك. |
| Tanrıya şükür iyisin. Neden telefonuna cevap vermedin? | Open Subtitles | الحمد لله ، كل شيء بخير لماذا لم تجيبي على هاتفكِ الخليوي ؟ |
| -Aramalarıma cevap vermiyorsun, telefonunu açmıyorsun. | Open Subtitles | ماذا تفعل هنا ؟ لم تجيبي على مكالماتي ولم تتصلي ايضاً |
| Bana başka seçenek bırakmadın. Telefonlarıma cevap vermiyorsun. | Open Subtitles | لم تتركِ لي خيار آخر أنت لا تجيبي على مكالماتي |
| Çünkü telefonlarımı cevap vermiyorsun. | Open Subtitles | لأنك لم تجيبي على هاتفك أو تعاودي الاتصال بمكالمات هاتفي |
| Ve sonra telefonuna cevap verebilir ya da en azından açıp bakarak sana bıraktığım elli mesajı dinleyebilirdin. | Open Subtitles | كان عليك أن تجيبي على هاتفك او على الأقل تجعلينه يعمل لتستطيعي سماع الخمسين رساله التي تركتها لك |
| Dinle. Kişisel bir soruya cevap vermen mümkün mü? | Open Subtitles | اسمعي ، هل من الممكن أن تجيبي على سؤال شخصي؟ |
| Bu aramaya cevap verme, arayan Derek Smeath. | Open Subtitles | لا تجيبي على هذه المكالمة, إنها من ديريك سميث لا تجيبي على هذه المكالمة, إنها من ديريك سميث |
| - Sorumu cevaplamadın. - Sen de benimkini. | Open Subtitles | ــ أنتِ لم تجيبي على سؤالي ــ أنتِ لم تسمعي سؤالي |
| Bütün gece aradım ama açmadın. | Open Subtitles | لقد حاولت الاتصال بك طوال الليل لم تجيبي على الهاتف |
| Bu çağrıyı cevaplama, arayan Derek Smeath. Bu çağrıyı cevaplama, arayan Derek Smeath. | Open Subtitles | لا تجيبي على هذه المكالمة, إنها من ديريك سميث لا تجيبي على هذه المكالمة, إنها من ديريك سميث |
| Ne kadar da tuhaf! Neden evdeyken telefonu açmıyorsun? | Open Subtitles | عجباً أنتِ لم تجيبي على الهاتف برغم من وجودك بالمنزل |
| Açman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | ألا تعتقدين أنك يجب أن تجيبي على هذا؟ سأتكلم معها في النهاية |
| Onları şeytanla kıyaslamayan ya da ikisini de cehenneme gönderemeyen her mektubu cevaplamak isteyeceksindir. | Open Subtitles | يريدونك أنْ تجيبي على أي شيء لا مقارنة بينهم وبين الشيطان أو اللعنة عليهما وليذهبا إلى الجحيم. |
| Sorumu yanıtlamadın, öyleyse ben yanıtlayayım. | Open Subtitles | انتي لم تجيبي على سؤالي لذا سأقوم بذلك لتنبيهك |