| Eğer bu kitap tutmazsa, sen bunu kafana takmaya bir son vereceksin ve en iyi yaptığın şeyi yapmaya geri döneceksin. | Open Subtitles | إن لم ينجح هذا الكتاب ستتوقف عن ا و تعود للقيام بما تجيده |
| Ya da en iyi yaptığın şeyi yapar yalnız kalırsın. | Open Subtitles | أو بإمكانك أنْ تفعل ما تجيده و تبقى وحيداً |
| CTU'ya en iyi yaptığın şeye. | Open Subtitles | في الوحدة تفعل ما تجيده تماماً |
| En sonunda, iyi yaptığın bir şey buldun. | Open Subtitles | لقد وجدت أخيراً العمل الذى تجيده |
| - Neşelen biraz, evlat. Senin iyi yaptığın bir şey bulacağız. | Open Subtitles | تقدم يا بني سنجد شئ تجيده |
| En sonunda iyi yaptığın bir şey bulabildin. | Open Subtitles | أنت أخيراً وجدت شيئاً تجيده |
| En iyi yaptığın şeyi yap. | Open Subtitles | افعل أفضل ما تجيده |