| Scott Carey'i seviyorsun. Makul ölçüleri ve şekli olan. | Open Subtitles | انتى تحبى سكوت كارى و هو يملك حجم و شكل بعيدين عن التفكير |
| Ama mücadeleyi seviyorsun... bence senin sadece bir sebep bulman yeterli. | Open Subtitles | لكنى أعتقد أنكِ تحبى العراك أنت تريدنه لكنكِ تحتاجين أن تتعاركى من أجله |
| Memur Torres, filmler sever misiniz? | Open Subtitles | الضابطة توريز، هل تحبى الأفلام؟ |
| - Önemsiz olduğunu söylemedim. - Suç hayatını seviyor musun? | Open Subtitles | لم اقل انه ليس مهما هل تحبى حياة المجرمين |
| Kime aşık olacağımızı seçemediğimizi söyledi. | Open Subtitles | و اخبرتنى انك لم تستطيعى البقاء مع من تحبى |
| Joey bana bunu verirken şöyle dedi: "Bu hediye, senin tavşanları ve peyniri sevdiğini bildiğim için." | Open Subtitles | :جوى عندما اعطانى الكتاب قال هذا لأنى اعرف انكى تحبى الأرانب و تحبين الجبنة |
| Sana çok sevdiğin düşük kafeinli, vanilyalı "Caramel Macchiato" getirdim. | Open Subtitles | . لم يحدث . هنا نصف كوب قهوة مع الفانليا و سكر الكارميل كما تحبى |
| Şu anda önemli olan Raj'ı seviyorsun ve evleneceksiniz. | Open Subtitles | انك تحبى راج و ستتزوجين به. اى شئ اخر غير هام |
| - Yanılıyorsun, yemeyi severim. - Gülmeyi de seviyorsun. | Open Subtitles | ليس صحيحا نا أحب الأكل وانته تحبى الضحك أيضا |
| Bebeğim, tüylerimin doğal halini seviyorsun ama çok az değişecek. | Open Subtitles | عزيزتى, أعرف أنكِ تحبى شعرى على طبيعته لكن سأضع القليل من الكريم عليه, حسنا؟ |
| Memur Torres, filmler sever misiniz? | Open Subtitles | الضابطة توريز، هل تحبى الأفلام؟ |
| Kuralları biliyorsun. Tırmanmayı sever misin? | Open Subtitles | انت تعرفى القواعد هل تحبى تسلق الجبال؟ |
| - Kendini onun yerine koy, dans etmeyi sever misin? | Open Subtitles | - ضعى نفسك في مكانها. هل تحبى الرقص؟ |
| Yapmayı da seviyor musun orasını bilemem. | Open Subtitles | اما اذا كنتِ تحبى فعله ، هذا ما لا أعرفه |
| Kung Pao usulü tavuk seviyor musun bugün anlayacağız. | Open Subtitles | حسناً، الآن يبدو كوقت مناسب لنعرف "إذا كنتِ تحبى دجاج "كانغ باو |
| Gordon'u seviyor musun? | Open Subtitles | هل تحبى جوردن ؟ |
| Sadece eşlenemeyeceğin birine aşık olmanı istemiyorum. | Open Subtitles | فقط لا أريدكِ أن تحبى شخصاً لا يمكن أن يُختير كزوج لكِ |
| Böyle bilezikleri sevdiğini bilmiyordum Pooja. | Open Subtitles | لم اكن اعرف انك تحبى هذه النوعية من الاساور؟ ؟ |
| Ne sevdiğini, görmek istediklerini, sevdiğin oyunları, | Open Subtitles | اعرف ماذا تحبى ان ترى ما الالعاب التى تحبى ان تلعبيها |
| Sen birisini sevmeyi ve karşılığında sevilmeyi hakediyorsun. | Open Subtitles | أنت تستحق أن تحبى شخص ما ويبادلك هذا الحب |
| O benim onu korumaya çalışmamı sevmiyor. | Open Subtitles | هى لا تحبى كثيرا ، أنا أحاول الحفاظ على التوازن |
| Hayvanları sevmez misin? | Open Subtitles | ألا تحبى الحيوانات؟ |
| Avrupa'da benimle buluşmak istersin sömestr sonu belki. | Open Subtitles | فكرت ربما تحبى أن نلتقى فى أوروبا بعد نهايه صفوفك |
| Robin, o üzgün ama bir filmi beğenmedin diye değil, çünkü onu dinlemedin. | Open Subtitles | (روبين) ، إنه غاضب لأنك لا تستمعين إليه ليس بسبب أنك لا تحبى فيلم |
| Neden şapkamı beğendiğini söyleyemiyorsun? | Open Subtitles | لم لا تقولى أنكى تحبى قبعتى ؟ لم لا تقولى أنكى تحبى بدلتي ؟ |
| Sen önemsediğin insanları kaybetmekten hoşlanmıyorsun. | Open Subtitles | أنتى لا تحبى أن تخسرى الناس الذين يهمك أمرهم |