| sevdiğin erkeklerin götüne sahte yarak sokmaktan büyük zevk alıyorsun! | Open Subtitles | وتستمتعين بإدخال أقضاب صناعية في مؤخرات الرجال الذين تحبينهم .. |
| Senin de sevdiğin birkaç arkadaşımdan tanığımız olmalarını istedim. | Open Subtitles | حتى أنني دعوت بعض الأصدقاء الذين تحبينهم لحضور احتفالنا. |
| Her zaman sevdiğin insanların ölmesini istersin sen. | Open Subtitles | أنتِ دائما ترغبين بأن يموت الأشخاص الذي تحبينهم. |
| Onları sevmediğini söylüyorsun ama kesinlikle seviyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تظنين أنكِ لا تحبينهم لكنكِ بالفعل تحبينهم |
| Sen onu bu şekilde seversin ama onları onların istediği gibi sevemezsin. | Open Subtitles | كأنكِتحبينهمولكن.. لا يمكنكِ أن تحبينهم على الصورة التي يريدونها |
| Benden hoşlanmıyorlar bile. Sen sevdiğin insanlar için yaşamını riske attın. | Open Subtitles | أعني، خاطرت بحياتك لمساعدة الناس الذين تحبينهم |
| Demem şu ki, sen sevdiğin insanlar için yaşamını riske attın. | Open Subtitles | أعني، خاطرت بحياتك لمساعدة الناس الذين تحبينهم |
| Evet. Noel'de sevdiğin insanlarla birlikte olursun. | Open Subtitles | عيد الميلاد يجعلكِ تريدين أن تكوني مع الأناس الذين تحبينهم |
| Belki olayları hafızandan silmenin nedeni... gerçekle yüzleşmen durumunda, sevdiğin insanların incinebilmesinden korkmandır. | Open Subtitles | ربما تتجنب الأحداث لأنك خائف من أن تواجه الحـقيقـه وكان بالأمكان ان تجرح الناس الأخرين الذين تحبينهم |
| Oğlunu korumayı düşünüyorsun. sevdiğin kişileri. | Open Subtitles | أنت تفكرين بحماية ابنك و حماية من تحبينهم |
| sevdiğin insanlara güvenememekten daha kötü olan bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد ما هو أسوأ من أنكِ لا تستطيعين الوثوق بلأشخاص الذي تحبينهم |
| Bu senin söyleyiş tarzın-- sevdiğin insanlara vurmak. | Open Subtitles | هذه طريقتك في اخبار الناس بانك تحبينهم.. بضربك لهم |
| sevdiğin insanlara doğruyu söyle, yoksa onları kaybedersin. | Open Subtitles | قولي الحقيقة للأشخاص الذين تحبينهم او سوف تخسرينهم |
| Çünkü eğer yapmazsan sevdiğin herkes ölür. | Open Subtitles | لأنه ان لم تفعلي . فجميع من تحبينهم سيموتون |
| sevdiğin insanlarla birlikte çalışmak o kadar da kötü olmaz. | Open Subtitles | حسناً، هآنت ذا طالما أنكِ مع الناس الذين تحبينهم العمل لايكون سيئاً للغاية |
| Yakışıklı ve haşin olanları seviyorsun demek. | Open Subtitles | أرى بأنّك تحبينهم وسيمين و ذوي بنية قوية |
| Anne, baba, onu seviyorsunuz. Paula, sen de onları seviyorsun. | Open Subtitles | أنتم تحبونها و بولا أنت تحبينهم |
| Ve sen yine de onları seviyorsun. | Open Subtitles | ومع ذلك فإنكِ تحبينهم |
| Orada bir sürü denizci olacak ve sen de üniformalıları seversin. | Open Subtitles | الكثير من البحارة وأنتِ تحبينهم. |
| Bizimkilerle geç kahvaltı belki? Çok seversin. | Open Subtitles | ماذا عن الغداء مع زملائي، سوف تحبينهم. |
| Muhtemelen hatırlamazsın ama küçükken ayçiçeklerini çok severdin. | Open Subtitles | ,ربما أنك لا تتذكرين و لكنك كنتِ تحبينهم عندما كنتِ صغيرة |