| İşte modeli görüyorsunuz: bir resepsiyon binası ve yeraltı park yeri. | TED | وهنا ترى النموذج ، مبنى الاستقبال وبعض مواقف السيارات تحت الارض. |
| Bunların 40 tanesi 7 ve 8. yeraltı seviyelerinde yoğunlaşmış durumda. | Open Subtitles | أولئك تقريبا، 40 مركز تحت الارض 7 مستويات سريّة و 8. |
| Bu taslağı yeraltı vücut modifikasyonu web sitesinden bir fotoğrafla eşleştirdim. | Open Subtitles | طابقت الصورة مع الصور الموجود في موقع تعديل الأجسام تحت الارض |
| Asıl numara, bir takım kuyuları birbirine bağlayarak yeraltında su kanalları oluşturmaktır. | Open Subtitles | الخدعة الحقيقية هي في ربط عدة آبار وتكوين قناة مائية تحت الارض. |
| Burada, yer altında yönetilen askerlerimiz var ve alt döşeme ondan altıya. | Open Subtitles | لدينا قوات هنا والقياده تحت الارض تحت الارض خلال العاشر |
| Açıkça belirttim, eğer bu aileyle uğraşırsa yeraltına dönüp bir pipetle solunum yapacak. | Open Subtitles | وضحت لها ان لا تعبث مع هذه العائله ستبقى تحت الارض تتنفس العشب |
| Neyse ki, füze vinç tarafından yer altı ambarına yüklenirken bu görüntüleri alabildik. | Open Subtitles | فى مركز قذف يونجيرى نحن محظوظون لالتقاط هذه الصور عندما كانت الرافعة تحمل القذيفة الى مستودعها تحت الارض |
| Bu ısı ve toz içerisinde 1,100 metre yerin altında. | Open Subtitles | ألف ومائة متر تحت الارض في هذه الحرارة وهذا الغبار |
| Önce sizi bir yeraltı madenine götüreceğim kuzey Minnesota'da insanların aradığı birşey için, adı karanlık madde. | TED | سآخذك أولا إلى منجم تحت الارض في شمال ولاية مينيسوتا حيث يبحث الناس عن شيء يسمى المادة المظلمة. |
| Başkalarını rahatsız etmeden ve rahatsız edilmeden pratik yapabileceği bir yeraltı odası inşa etti. | TED | ثم بنى غرفة تحت الارض حيث يُمكنه التدرب دون مقاطعة أحد ولا يزعج الاخرين كذلك. |
| Bunun nedeni 10.000 kadar bu yeraltı yangınlarından olması, burada Amerika Birleşik Devletler'nde Pensilvanya'da da olduğu gibi. | TED | وذلك لأن لدينا 10000 من تلك الحرائق تحت الارض والتي توجد هنا في ولاية بنسلفانيا في الولايات المتحدة. |
| O yıllarda süregelen bir tür "yeraltı trenyolu" vardı. Belki bazılarınız hatırlar. | TED | كانت هناك انواع من أنفاق سكك الحديد تحت الارض التي كانت تحدث خلال تلك السنوات. |
| Bir köstebeğin dünyayı modelleyen yazılımı, yeraltı kullanımı için uyarlanmış olur. | TED | برنامج لبناء نموذج من عالم حيوان الخلد.. سيكون مهيئاً للعمل تحت الارض. |
| Hollanda yeraltı'ndan bazı insanlar durumu açıklamak için buradaydı, | Open Subtitles | كان بعض الهولندين كانوا تحت الارض من قبل حاولشرحالموقف؟ |
| Güvenli bir yer bul. Bodrum falan, yeraltında olsun da. | Open Subtitles | ابحثي عن مكان تختبئين فيه القبو ، أو تحت الارض |
| 4. ve 5. krematoryum diğerlerinden farklı olarak yeraltında bulunmuyordu. | Open Subtitles | المحرقة 4 و 5 كانتا مختلفتين بحيث لم يكونا تحت الارض |
| Almanya'da olsak burası yeraltında olurdu. | Open Subtitles | اتعرفى, اذا كنا فى المانيا الان كنا سنكون تحت الارض |
| Ya da mutantlarla beraber yer altında yaşayabiliriz. Biraz ateş onlara patronun kim olduğunu gösterecektir. | Open Subtitles | يمكننا العيش تحت الارض مع المتحولون بعض النار ستريهم من هو الزعيم |
| Caroline yer altında olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | تحت الارض وكارولين قالت أنه تحت الأرض ، صحيح ؟ |
| Ultron şehri ele geçirdiğinde, babam kalan halkı yeraltına indirdi. | Open Subtitles | جلب أبي الناس إلى تحت الارض بعد ان سيطر ألترون عليها |
| Bu tip yasa dışı yer altı kullanımlarına Üçüncü Dünya ülkelerinde yıllardır yaygın olarak başvurulur. | Open Subtitles | هذا التصريف تحت الارض غير قانوني يتم ممارسته منذ سنوات في العالم الثالث |
| Belki bana yer altından bir otoyol gösterebilir diyordum. | Open Subtitles | ربما بإمكانه أن يريني الطريق تحت الارض |
| Sağ taraftaki basamaklardan yer altındaki "soyunma odasına" gidiliyordu. | Open Subtitles | حتى عند مدخل المحرقة الذي يؤدي الى غرفة التبديل تحت الارض |
| Teklif çok iyi ama yerin altından elinde bir teklifle çıkan herkese "evet" diyemem. Evlat, hayatının yarısını şimdiden burada kilitli kalarak geçirdin. | Open Subtitles | كيف لي ان اقبل بشئ خرج للتو من تحت الارض |