| yorganın altına. Gözlerinizi kapatın. Bir hikaye anlatacağım. | Open Subtitles | الأن، تحت الغطاء أغلقوا أعينكم سأحكي لكم قصة |
| Bunu bekliyordum. Robin ile konuştun ve sana kaputun altında neyin yattığını anlattı. | Open Subtitles | لقد كنت أنتظر ذلك ، لقد تحدثتِ إلى روبن فأخبرتك ما وجدت تحت الغطاء |
| Kapıyı açtığını duyduğumda yorganın altında dizlerim titremeye başladı. | Open Subtitles | عندما سمعتك تفتح الباب كانت أصابع قدمي تتراقص تحت الغطاء |
| Örtünün altında durmadan titriyor. | Open Subtitles | إنه لايزال يرتجف تحت الغطاء |
| Ama biliyorsun ki sen ve ben gizli işlerde çok iyi iş çıkartabilirdik. | Open Subtitles | لكن أتعلم أنت و أنا ممكن أن نعمل سوية معا بعمق تحت الغطاء |
| Bakın, gösterdiğim ilk arabayı aldı. Kaputun altına bakmadı. | Open Subtitles | لقد اشترى أول شئ أريته له لم ينظر حتى تحت الغطاء |
| Gardrobun içindeki battaniyenin altında 300 bin dolar saklamak. | Open Subtitles | تترك 300 ألف دولار في الخزانة تحت الغطاء. |
| Yatakta şekerleme yapacaksam yorganın altına girerim ama pantolonumu çıkartırım. | Open Subtitles | إذا دعني أخبرك إذا أخذت قيلولتي في السرير أدخل تحت الغطاء لكن بدون سروالي |
| O kadar çok korkardım ki, yalnız başıma uyuyamazdım, gidip annemle babamın yatağına girerdim, yorganın altına saklanırdım. | Open Subtitles | كنتاخافلدرجةأني لاأستطيعالنوم , لذاأنامفي سريرأبي وأمي, و أختبئ تحت الغطاء |
| Yatma zamanı olduğunu söyleyecektim. Çoktan yorganın altına girmişti. Sonra bana masal okudu. | Open Subtitles | وكان تحت الغطاء وحكى لي قصة ماقبل النوم |
| Büyük, ferah, kaputun altında 472 büyük motor parçası müthiş bir kliması var, böylece cesetler çok kokmaz şahsen CD/Mp3 oynatıcısına 12 cd yerleştirdim böylece müzik tamamlandı. | Open Subtitles | كبيرة، وفسيحة محرك 472 تحت الغطاء مع مكيف بارد حتى لا تتحلل الجثث وركبت فيها شخصيا 12 قرص قاريء أم بي ثري |
| kaputun altında saklamaktan başka yol kalmamıştı. | Open Subtitles | فكرت أن الطريقة الوحيدة لإيصالها إلى المنزل هو إخفائها تحت الغطاء |
| yorganın altında mıydınız? Memeni tuttu mu? | Open Subtitles | هل كنتي فوق أم تحت الغطاء و هل كان يتشبث بحلمتك أم لا؟ |
| Kaç kere yatakta osurdun ve kafamı yorganın altında tuttun? | Open Subtitles | كم مرة أطلقت ريحاً في السرير ثم وضعت رأسي تحت الغطاء. |
| Örtünün altında soyun. | Open Subtitles | أخلعي ملابسك تحت الغطاء. |
| Noah yıllarca Güney Afrika'da gizli görevdeydi. Yardımı olacaktır. | Open Subtitles | نواه قضى كثير من السنوات تحت الغطاء سيكون مفيد لنا |
| Buraya kadar geldik en azından Kaputun altına bakalım. | Open Subtitles | ,نحن اتينا كل هذا الطريق لنأخذ نظرة خاطفة تحت الغطاء |
| Gardrobun içindeki battaniyenin altında 300 bin dolar saklamak. | Open Subtitles | تترك 300 ألف دولار في الخزانة تحت الغطاء. |
| Şimdi örtünün altına gir ve şükürlerini ve dualarını et. | Open Subtitles | والآن اذهبى تحت الغطاء وقومى بأداء صلاتك |
| Bu sefer burada kalıp çarşafın altına saklanmayacağım. | Open Subtitles | لن اظل هنا تحت الغطاء كالجبانة بهذه المرة |
| Benim tek yeteneğim, yatağın altındaki o korkunç canavar olmak. | Open Subtitles | هبتي الوحيدة ، أن أكون الوحش المخيف وحيدة تحت الغطاء |
| Kaportanın altına bakmak istemiştiniz. | Open Subtitles | تريد أن تنظر تحت الغطاء |
| Sadece yaşlı bir adam örtülerin altında uyuyakalacaktı. | Open Subtitles | رجل مسن وحسب نائم تحت الغطاء |