"تحت المنضدة" - Translation from Arabic to Turkish

• Masanın altında
• Masanın altına
• masanın altını
• tezgahın altına
• masanın altından

Aynı şeyi Masanın altında yapıyorum.
انا أعمل نفس الشيء تحت المنضدة.

Masanın altında aşk oyunu başlar...
الأيدي تحت المنضدة تلعب لعبة الحب

- Masanın altında.
ضعيه تحت المنضدة

Çantayı yere koy tamam mı? Masanın altına, benimkinin yanında.
ضعي الحقيبة على الأرض تحت المنضدة بجانب حقيبتي

"Monk haklıydı.masanın altını temizlemelisin Beni salak yerine koyma
مونك على حق يجب ان تنظفي تحت المنضدة لايمكنك خداعي ثانية

Oturuyorum çünkü bak eli tezgahın altına bantlanmış bir silahın üzerinde duruyor.
أنا فقط سأجلس هنا , لأنه انظري إنها تضع يديها على مسدس مربوط تحت المنضدة

Önce Gina bana asılmaya başladı, masanın altından bacağımı okşadı.
جينا هي التي بدات بمغازلتي في قدمي من تحت المنضدة

Masanın altında.
من تحت المنضدة.

Demek bu yüzden insanlar polis hep Masanın altında çalışıyor diyorlar.
لهذا يقول الناس... "إن الشرطة تعمل دوماً تحت المنضدة."

Paranın geri kalanı Masanın altında.
بقية نقودك تحت المنضدة.

- Masanın altında ayakkabımı arıyorduk.
- تحت المنضدة نبحث عن حذائي.

- Masanın altında.
- تحت المنضدة -

Ne yapacağını düşünmüş olmalı Masanın altına taşı sakladı sakızıyla Bunu lokantalarda hep yaparlar
وسيقومون بتفتيشه فأخفى الماسة تحت المنضدة بالعلك

Her birini bitirdiklerinde, onları Masanın altına koyduk.
عندما ينتهون من كل واحدة ، نضعها تحت المنضدة .

Eli Masanın altına gitti. Orada bıraktım. Bu çok korkutucu.
لقد نزلت يداه تحت المنضدة وهنا سأتوقف

Miss Menchen bir sorgu odasında masanın altını temizlerken değerli taşı bulmuştu
وجدت الانسة الحجر الكريم المسروق عندما كانت تنظف تحت المنضدة في غرفة الاستجواب

Kolun kanayarak düşerken ben de tezgahın altına saklanırım arkadaşın da boşluğa ateş etmeye başlar.
ستسقط عندها نازفاً، وسأختبئ أنا تحت المنضدة وصديقك سيبدأ الأطلاق على مكان فارغ

Ve sonra annen, o İrlandalıyla masanın altından içki içmeyi sürdürdü.
ومن ثمّ أمك تشرع في إحتساء هذا (الأيرلندي) تحت المنضدة.