| Birçok kişiyle konuştum, hepsi de eve gidebilecek kadar sağlıklı olduğun konusunda hemfikirler. | Open Subtitles | تحدثتُ للجميع وكلهم اتفقوا أنك في صحة جيدة بما يكفي حتى تخرج للمنزل |
| - İstiyorsam en iyi günümde olayım annemle konuştum mu değişir. | Open Subtitles | كان من الممكن أن أحظى بيوم رائع ولكنني تحدثتُ إلى أمي |
| Avukatlarıyla uzun uzun konuştum. Maalesef, bu konuda pazarlık edemeyiz. | Open Subtitles | لقد تحدثتُ مطولًا مع محاميهما للأسف، فهذا غير قابل للمفاوضات |
| Dün babanla konuştum, perişan halde. | Open Subtitles | بالأمس تحدثتُ لأبيك. إنه غاضب جداً, ويريد منك قول الحقيقة. |
| Dövme işinden anlayan bir iki kişiyle konuştum. | Open Subtitles | تحدثتُ معَ بعضِ الشباب الذينَ يعرفونَ عن اللأوشام |
| Avukatla telefonla konuştum. Zeki birisine benziyor. | Open Subtitles | تحدثتُ معَ المُحامي العام على الهاتِف و بَدى أنها ذكيّة |
| Kraliçe ile konuştum bile, teğmenlik artık senin. İki üç yıl içinde yüzbaşı bile olabilirsin. | Open Subtitles | لقد تحدثتُ إلى المـّلكة و المنصبّ الشاغر هو لك |
| Cemiyetle konuştum ve artık beşlik iş yapamayacağız. | Open Subtitles | تحدثتُ مع النقابلة ولا يمكنُنا القيام بخمسة أعمال بعد الآن |
| Bölge avukatıyla konuştum -Davanın kapandığını söyledi. | Open Subtitles | تحدثتُ مع المدعي العام، قال أنّ القضية قد أُغلقت. |
| Az önce annemle konuştum, yemeğe geleceğin için çok heyecanlandılar. | Open Subtitles | لقد تحدثتُ تواً مع أمي ، وهم سعداء جداً لأنك ستأتي لتناول العشاء |
| Okul yöneticileri ile konuştum, çocukları evlerine gönderelim diyorlar. | Open Subtitles | تحدثتُ مع مدير الإدارة التعليميّة قال أننا يجب نصرف التلاميذ |
| Annenle konuştum. Çölde bir şeyler bulmuş. | Open Subtitles | لقد تحدثتُ إلى والدتك لقد عثرت على شيءٍ بالصحراء |
| İkinci bombacıyla, o alışveriş merkezine gitmeden üç saat önce konuştum. | Open Subtitles | أنا تحدثتُ إلى المُنتحر الثاني قبل ثلاثة ساعات من ذهابه إلى السوق. إنهُ 13 شخصاً. |
| Onunla yarım saat kadar şu şeylerden birinde konuştum... | Open Subtitles | تحدثتُ إليها حوالى نصف ساعة ، و خلال تلكَ المُدة. |
| Şehrin tarih kurumundaki adamla konuştum. | Open Subtitles | لقد تحدثتُ مع الرجل من جمعية المقاطعة التاريخية |
| Tekerleklerini kesmesinler diye yarım düzine sürtükle konuştum. | Open Subtitles | لقد تحدثتُ مع نصف دزينة من الفتيات الوقحات لأجلك |
| Tekerleklerini kesmesinler diye yarım düzine fahişeyle konuştum! | Open Subtitles | لقد تحدثتُ مع نصف دزينة من الفتيات الوقحات لأجلك |
| Bu sabah tekrar polisle görüştüm | Open Subtitles | لقد تحدثتُ مع الشرطة مرةً آخرى هذا الصباح |
| Kocanızla birkaç dakika konuşmuştum. | Open Subtitles | لقد تحدثتُ لعدة دقائق مع زوجكِ |
| Onunla konuşursam belki aklına girebilirim. | Open Subtitles | ربما إذا تحدثتُ معها قد أتقرب إليها على صعيدٍ شخصي |
| Sonunda babamla konuştuğumda, o kadınla hiç yatmadığını söyledi. | Open Subtitles | ثم أخيراً تحدثتُ إلى أبي، وقال لَم ينام مع تلك المرأة أبداً |
| Aslında görmeyecekti. konuşup ikna ettim. | Open Subtitles | حسناً هو لم يكن ليفعل ذلك انا تحدثتُ اليه |
| Ben, daha doğrusu hepimiz bugün bir avuç insanla konuştuk. | Open Subtitles | لقد تحدثتُ شخصيّاً، لقد تحدّثنا جميعاً لعشرات الأشخاص اليوم.. |
| Kocama sizden bahsettim ve sizi sarayda bu akşam yemeğe davet ediyoruz. | Open Subtitles | لقد تحدثتُ إلى زوجي وأرغب في أن تتعشى معنا في القلعة الليلة |
| Dün gece annemle konuştuktan sonra daha iyi oldum sanırım. | Open Subtitles | أظنّ أنّني تحسنتُ بعد أن تحدثتُ مع أمّي البارحة. |
| Hakkında konuştuğum anlaşılmışlık hissini tecrübe etmiş olablirsiniz. | TED | قد يكون لديكم تلك التجربة التي تحدثتُ عنها فيما يتعلق بشعوركم بالادراك. |
| Bu sabah Valentina ile uzun uzadıya sohbet ettik. Öyle mi? Artık bize yumurta bağışı yapmak istemiyor. | Open Subtitles | تحدثتُ مطولًا مع "فالنتينا" هذا الصباح هي لم تعد مهتمة بعد الآن |