| Lala'yı serbest bırakmanın bir anlamı yok zaten serbest kalacak. | Open Subtitles | ليس منطقين تحريره في هذا الوقت ..لو حررناه الأن |
| O dünyanın ilk ölümsüz varlığı ve onu serbest bırakmak istiyorum. | Open Subtitles | إنّه أوّل كيان خالد بالعالم وأريد تحريره |
| Onu serbest bırakabilecek tek kişi ise burada ve güvende. | Open Subtitles | تماماً كما كان داخل الشمعة و الوحيد الذي يستطيع تحريره موجودٌ بالحفظ هنا |
| Ama en azından seni, onu özgür bırakmak zorunda kalmaktan kurtarmış. | Open Subtitles | لكن على الأقل. وفر عليك عناء الرعب الذي يكمن في تحريره. |
| Her kar tanesi, ilkbaharda özgür kalmayı bekleyen sudur. | Open Subtitles | كل ندفة تُمثل ماءاً ينتظر تحريره في فصل الربيع |
| Dostlarımızı koz olarak kullanarak onu serbest bırakmamı amaçlıyor. | Open Subtitles | يحاول اتخاذ أصدقائنا ورقة ضغط لإرغامي على تحريره. |
| sanki biz bir cini serbest bırakmışız da o da gelip bizi severek uzun süren esaretinden kurtuluşuna teşekkür ediyor gibiydi. | Open Subtitles | كما لو أننا قد حررنا جنيًا من الزجاجة، وجاء ليربت علينا ويشكرنا "على تحريره من الأسر الطويل |
| Eva serbest bırakmayı reddediyor. | Open Subtitles | قابس الإدخال غير مستقر، وإيڤا ترفض تحريره! |
| Bu, onun serbest bırakılması için gerçekleştirilen ikinci girişim. | Open Subtitles | حاولو مرتين تحريره ولاكن لم يفلحوا |
| O günden itibaren esaret altındaki yunusları serbest bırakmaya çalışacaktım. | Open Subtitles | سأُحرّر كل دولفين أسير أستطيع تحريره |
| Habeşli basit diplomasiyle, hatta fidye ile bile serbest bırakılamaz. | Open Subtitles | و "الحبشي" لا يمكن تحريره بدبلوماسية بسيطة أو حتى بدفع فدية. |
| Evet, ve şimdide amcam onu serbest bırakmaya çalışıyor galiba. | Open Subtitles | نعم, و أنا أعتقد أن عمي يحاول تحريره |
| Bir akıl daha kilit altından serbest kalacak. | TED | دماغ اخر سيتم تحريره |
| Her kar tanesi, ilkbaharda özgür kalmayı bekleyen sudur. | Open Subtitles | كل ندفة تُمثل ماءاً ينتظر تحريره في فصل الربيع |
| Taştan ya da altından hapishanede kalsa da halkı özgür kalmasını isteyecek. | Open Subtitles | سيريد شعبه تحريره سواءً بقي في سجن حجري أو ذهبي. |
| özgür kalmak için uzun süredir dua ediyordum. | Open Subtitles | صليت طويلا ليتم تحريره |
| Onu özgür bırakamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا تحريره |
| özgür bırakılmamalı. | Open Subtitles | لا يمكن تحريره |