| Buraya bir dahaki gelişin, Wes'i buraya getirdiğin zaman olsun. | Open Subtitles | في المرة القادمة اذا جئتي الى هنا تحضرينه معك |
| Bana getirdiğin yemekler, Susan-- Onlar zehirli. Ne? | Open Subtitles | الطعام الذي تحضرينه لي,سوزان انه مسمم |
| Ve sürekli getirdiğin şu çörekleri de. | Open Subtitles | وهذا الكعك الذي تحضرينه دائما |
| Pastalarınızı çok sevdim. Özellikle pub'a getirdiklerinizi. | Open Subtitles | أحب كعككِ كثيراً ذلك الذي تحضرينه إلى الحانة |
| Pastlarınızı çok sevdim. Özellikle pab'a getirdiklerinizi. | Open Subtitles | أحب كعككِ كثيراً ذلك الذي تحضرينه إلى الحانة |
| Lisa, daireme getirdiğin adamlar Xanax'ımı almayı kesmeliler. | Open Subtitles | ليسا, إن الشاب الذي تحضرينه للشقة يجب عليه أن يتوقف عن تعاطي عقار(زانكس)الخاص بي. |