"تحضير" - Translation from Arabic to Turkish

    • hazırlamak
        
    • yapmayı
        
    • hazırlık
        
    • hazırlama
        
    • hazır
        
    • yapabilir
        
    • hazırlamaya
        
    • çağırma
        
    • yaparken
        
    • hazırlamam
        
    • yapmaya
        
    • hazırlayabilirim
        
    • yemeği
        
    • hazırlamamız
        
    • hazırlamalıyım
        
    Hamuru hazırlamak için önce buğdayı hasat ediyorum. TED لذلك فإنني أحصد القمح ، وذلك من أجل تحضير العجين.
    Öyle bir şov, iyi kullanılacaksa hazırlık yapmayı gerektirir. Open Subtitles حفله مثل هذه يجب ان تحضروا لها تحضير ملائم
    Yiyecek hazırlama kısmını günde iki kere silmeniz gerekiyor. Open Subtitles عليكما كنس منطقة تحضير الطعام مرتين يومياً
    hazır ben buradayken, bana nasıl böyle köpüklü yapabildiğini öğretmen gerek. Open Subtitles بينما أنا ماكثة هنا، ستضطرين لتعليمي كيفيّة تحضير رغوة الورقة المُتعرجّة.
    İtalyan usulü köfteli sandviçe yakın bir şeyler yapabilir misiniz? Open Subtitles ايمكنك تحضير شيئاً قريباً من شطيرة لحم ايطالية ؟
    Head Start'la birlikte, ülkemizin en fazla risk altındaki çocuklarını okula hazırlamaya başladık. TED ومع تطبيق البرنامج التعليمي، بدأنا نتمكن من تحضير أولادنا المهددين بالخطر للمدرسة.
    Aksi halde, Sabine Raoult'u sorgulamak için ruh çağırma toplantısı yapacağız. Open Subtitles ان لم تكن , سألجأ لجلسة تحضير الارواح لاستجواب سابين راؤول.
    Sen patronun hep yemek yaparken kafası çalıştığını bilmiyor musun? Open Subtitles ألا تعلم أن عقل الزعيم يعمل وقتاً إضافي أثناء تحضير الطعام
    Senden ricam kıçımı televizyondan uzak tut. hazırlamam gereken şeyler var. Open Subtitles بقدر ما أحب أن أظهر كالأحمق على التلفاز, لكن لدي تحضير لأقوم به
    Çünkü en büyük dizinin ana televizyon yıldızı küçük kardeşine hala kahvaltı hazırlamak istiyorsa şaşıracağım. Open Subtitles لأنني سأكون مصدوم أن نجم مسلسل تلفزي عظيم ما زال يريد تحضير الفطور لأخيه الصغير
    Ne oldu, Jen? Daha sağlam bir savunma hazırlamak için süre istemelisin. Open Subtitles يجب أن تطلب وقتاً أطول، حتى تتمكن من تحضير مرافعة مناسبة
    İçip içmemem seni ilgilendirmez. Senin işin ilaç hazırlamak. Open Subtitles تناولي للنبيذ ليس من شأنك، عملك هو تحضير الدواء
    Bir çoğunuz eğlencelerde atıştırmalık bir şeyler yapmayı soruyor. Open Subtitles راسلنا الكثيرون ويسألون عن كيفية تحضير المقبلات في الحفلات
    Tıbba hazırlık okuduğun için stres içindeydin, hatırladın mı? Open Subtitles كنتِ متوترة جداً, أتتذكرين؟ بشأن كونكِ طالبة تحضير للطب.
    Bayan Claudel'in yemeğini hazırlama yetkisi var. Open Subtitles الآنسة كلوديل لديها الصلاحية بأن تكون موجودة عند تحضير الطعام
    Sen burada kal, füzeleri fırlatmaya hazır etmelerine yardım et. Open Subtitles ينبغي أن تبقي هنا وتساعديهم في تحضير تلك الصواريخ للإطلاق
    Geçen gün yaptığın çay ondan biraz daha yapabilir misin? Open Subtitles الشاي الذي حضرته ذلك اليوم هل يمكنك تحضير المزيد؟
    Kocamın akşam yemeğini sipariş ettim, ona tatlı yaptım aynada kendime baktığımda yarın sabah için frittata hazırlamaya koyuluyordum. Open Subtitles وكنت في وسط تحضير إفطار الغد عندما نظرت لنفسي بالمرآه
    Ben de ertesi gün, o sandviçten yapmaya karar verdim. Open Subtitles لذا في اليوم التالي قررت تحضير هذه السندويشة.
    Çünkü birkaç kimchi tostu hazırlayabilirim. Open Subtitles هل من أحد جائع الان ؟ لأنه بامكاني تحضير توستادا كيميتشية
    Beni çıplak gördün. En azından bana bir akşam yemeği hazırlayabilirsin. Open Subtitles لقد رأيتني عارية، أقل ما يمكنك فعله هو تحضير العشاء لي
    Yeminli ifadeler yarın başlıyor ve bizim de bazılarını hazırlamamız gerekiyor. Open Subtitles حسنٌ، الشّهادات تبدأ غدًا، وعلينا تحضير شخصًا
    - ...yoksa kendi yemeğimi mi hazırlamalıyım? Open Subtitles أم يجدر بي تحضير وجبتي الخفيفة بنفسي؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more