| Burada, sizi yakıt tasarruflu araç kullanmaya teşvik için arabanıza yerleştirilen bir tür eko gösterge paneli görüyorsunuz. | TED | هناك بعض من هذه "اللوحات البيئية" حاليا -- وهي لوحات مدمجة داخل السيارات والتي تحاول تحفيزك لتقود بشكل أكثر كفاءة من حيث استهلاك الوقود. |
| teşvik edilmek istersiniz.Uyarılmak istersiniz. | TED | أنت تريد أن يتم تحفيزك. |
| Sus bakayım. Ben seni teşvik etmeye çalışıyordum sadece! | Open Subtitles | أصمت، لقد كنت أحاول تحفيزك فحسب! |
| Bil bakalım ne olacak. Seni konuşmaya teşvik edebilirim. | Open Subtitles | -حسناً، احزر، إنّ بإمكاني تحفيزك . |
| Şimdi teşvik edildiğin şey... | Open Subtitles | والآن يتم تحفيزك لـ... |
| İşte seni teşvik edecek şey! | Open Subtitles | تفضلي تحفيزك |