| Erkekler ile hiç bir şeyini riske etmezsin... gerçekten sevmediğin erkeklerle. | Open Subtitles | أنتم لا تملكون شيئًا لكي تخاطرون لأجل رجلًا لا تحبونهَ حقًا |
| Bu sadece savaş meydanında hayatınızı riske attığınız bir savaş değil. | Open Subtitles | هذه ليست حرب لا تخاطرون فيها بأكثر من أرواحكم في المعركة |
| Nihayetinde siz hayatınızı her gün riske atıyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | و أنتم أيها الأولاد , ألا تخاطرون بحياتكم كل يوم ؟ |
| Ama sıkı bir karın için kan pıhtılaşması, enfeksiyon iz kalma riskini göze alıyorsunuz. | Open Subtitles | لكن لا تخثر الدم ولا العدوى و الندبات التي تخاطرون بها من شفط البطن |
| Bunun anlamı, her beslendiğinizde, risk alıyorsunuz. | Open Subtitles | مما يعني أنّ كلّ مرة تقتاتون فيها، أنتم تخاطرون بحياتكم. |
| Siz hayatlarınızı tehlikeye atarken benim hiçbir şey yapmamam. | Open Subtitles | كسيف سأقف متكتفًا لا أفعل أي شيء بينما أنتم يا رفاق تخاطرون بأرواحكم. |
| Şu konuda bir anlaşalım. Yani siz müvekkilimi herhangi birinin onu federallerle anlaşma yaparken görebileceği bu binadan içeri sokarak onun hayatını tehlikeye attınız. | Open Subtitles | دعني أفهم الوضع، تخاطرون بحياة موكلي بوجوده في هذا المبنى |
| Birisi savaşmak için hayatınızı riske atarak onların sizin farkınıza vardığını söylemedi mi? | Open Subtitles | هل قال احد بانهم سيعرفونكم لكي تخاطرون بحياتكم من اجل القتال ؟ |
| Birisi savaşmak için hayatınızı riske atarak onların sizin farkınıza vardığını söylemedi mi? | Open Subtitles | هل قال احد بانهم سيعرفونكم لكي تخاطرون بحياتكم من اجل القتال ؟ |
| Yani hayatınızı bilim için riske atmıyorsunuz, para için yapıyorsunuz. | Open Subtitles | إذًا أنتم لا تخاطرون بحياتكم لأجل العلم، أنتم في ذلك لأجل المال |
| Amerikan Büyükelçisinin eşiyim ben ve ve sen ciddi bir diplomatik olayı riske atıyorsun. | Open Subtitles | أنا زوج السفيرة الأمريكية وأنتم تخاطرون بوقوع مشكلة ديبلوماسية خطيرة |
| Amerikan Büyükelçisinin eşiyim ben ve ve sen ciddi bir diplomatik olayı riske atıyorsun. | Open Subtitles | أنا زوج السفيرة الأمريكية وأنتم تخاطرون بوقوع مشكلة ديبلوماسية خطيرة |
| Ne diye iki yabancı uğruna arkadaşlarınız ve ailenizin hayatını riske atasınız? | Open Subtitles | لمَ تخاطرون بأرواح أصدقائكم وأهاليكم لأجل غريبين؟ |
| Hepiniz, hayatlarınızı riske atıyorsunuz ve bu zamanla ilgili Bende bir şeyler yapacağım. | Open Subtitles | جميعكم تخاطرون بحيواتكم هنا لذا فقد آن الأوان لكي أفعل شيئًا بدوري. |
| Her gün hayatlarınızı hiçbirimizin hayal bile edemeyeceği kadar tehlikeli ve fantastik şekillerde riske atıyorsunuz. | Open Subtitles | إنكم تخاطرون بحياتكم كل يوم .... فى طريق أكثر خطوره وروعه من أن يحلم به احد منا ... |
| Hayatınızı defalarca riske atıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تخاطرون بحياتكم أكثر من كرة |
| O yüzden onların hepsini öldürdüm. Ve şimdi burada siz gelmişsiniz tedaviyi arama sürecinde onu uyandırma riskini göze almışsınız. | Open Subtitles | قتلتهم جميعًا، وها أنتم الآن تخاطرون بإيقاظه في مسعاكم للترياق |
| Ama temyize gitmekte çok risk var. | Open Subtitles | لكنكم تخاطرون كثيرا من أجل إعتراف |
| Siz hayatlarınızı tehlikeye atarken, ben saklanmayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أختفي بينما تخاطرون بحياتكم |
| Elçilerin olduğu gibi kendi hayatlarınızı da tehlikeye attınız. | Open Subtitles | أنتم تخاطرون بحياتكم, مثل حياة الرسل. |