| Bir efendi vampir kurbanlarıyla telepatik bir bağ kurar. | Open Subtitles | أي مصّاص دماء بارع عِنْدَهُ وصلة تخاطرية مَع ضحاياه. |
| İnsanları korku içinde tutan telepatik bir sinyal gönderiyor. | Open Subtitles | إنها تبث إشارة تخاطرية تُبقي الناس خائفين |
| Ve Bayan Marslı da ayrılmadan önce telepatik bağlantı kuramamış. | Open Subtitles | والآنسة مارشن فشلت لأقامة وصلة تخاطرية قبل ان ننفصل |
| Büyükannemler, cadılık, kökleri psişik enerjiye dayanan bir özelliktir derdi. | Open Subtitles | جدتي كانت تقول أن كافّة سجايا السحر أصلها طاقة تخاطرية. |
| Reşit olduğunda köylü kızın psişik yetenekleri ortaya çıkmaya başladı. | Open Subtitles | "وبينما تكبر عمرًا، بدأت الفتاة القروية تظهر قدرات تخاطرية" |
| O, tele kinetik bir engelli parkuru. | Open Subtitles | إنها متاهة تخاطرية |
| Ölülerden gelen telepatik bir iletişim olduğuna inandı. | Open Subtitles | إعتقد بأنها طريقة إتصال تخاطرية من الأموات |
| -Bende telepatik hiçbir şey yok. | Open Subtitles | و أنت - أنا ؟ - ليس لدىّ عظمة تخاطرية فى جسدى |
| Beyin kanaması bütün enfekte olanları öldürmedi ölüler arasında telepatik bağ. | Open Subtitles | إنفجار الدماغ لم يتسبب في قتل جميع المصابين... عن وجود رابطة تخاطرية بين الأموات |
| Eve'nin telepatik yeteneklere sahip oldugunu söylediniz. | Open Subtitles | لقد قلتى أن "حواء" لديها قدرات تخاطرية |
| - Neden benimle konuştu? Düşük yoğunluklu telepatik alan. | Open Subtitles | -لأنك وُلدت بطاقة تخاطرية محدودة فحسب |
| telepatik olarak bağlantılı değiliz. | Open Subtitles | نحن لَسنا على علاقة تخاطرية |
| Hayır, psişik bağlantı da uçtu. | Open Subtitles | لا , وصلة تخاطرية لاتعمل |
| psişik bir dövüşle karşı karşıyayız. | Open Subtitles | نحن أشتبكنا بمعركة تخاطرية |
| Onları eğitiyordum Cade için hazırlıyordum onları. Bu da üzerlerinde psişik bir etki bıraktı. | Open Subtitles | كنت أدربهما وأحضرهما لـ (كايد)، مما ترك فيهما وصمة تخاطرية. |
| O, tele kinetik bir engelli parkuru. | Open Subtitles | إنها متاهة تخاطرية |