| Başkalarının içindeki karanlığa çekiliyorsun ama aynı zamanda bundan korkuyorsun. | Open Subtitles | إنك غارق في ظلام الآخرين وفي نفس الوقت.. أنت تخافه |
| Bırak şimdi! Kimden bu kadar korkuyorsun? | Open Subtitles | توقف عن المماطلة، من الذي تخافه هكذا؟ |
| Çok geç. O çok korktuğun şey şu an yolda. | Open Subtitles | متأخر جدا , ذلك الذي تخافه كثيرا هو في طريقه |
| Bak, eğer korktuğun bir şeyle pozitif bir deneyim yaşarsan o artık sana o kadar korkutucu gelmez. | Open Subtitles | أترى ، يجب ان يكون لديك خبرة إيجابية عن الشئ الذى تخافه . ولن يصبح مخيفاً بعد الآن |
| Laura'nın korkusu daha az ruhani. Muayyen bir varlıktan korkuyor. | Open Subtitles | ما تخافه لورا ليس بالغ الصغر إنها تخاف من شخص معين |
| O iblislerin bile korktuğu iblis avcısı, o Dante. | Open Subtitles | هو صياد الشياطين حتى الشياطين تخافه, دانتى |
| Korkudan başka korkacak bir şey yok bir de betondan ama ben buradayım adamım. | Open Subtitles | ليس لديكَ ما تخافه سوى الخوف نفسه... و الأرضيّة الخرسانيّة لكنّي موجود هنا يا صاحبي. |
| Sizin en çok korktuğunuz hayvan sizin her hareketinizi izliyor ise onu sakinleştirecek her şey denemeye değer. | Open Subtitles | إذا كان أكثر حيوان تخافه يراقب كل حركاتك كل فعل للاسترضاء جدير بالتجربة |
| Neden korkuyorsun? | Open Subtitles | ما الذى تخافه ؟ |
| Ne diye korkuyorsun ortak? | Open Subtitles | ما الذى تخافه أيها الشريك ؟ |
| Neden bu kadar korkuyorsun Clark? | Open Subtitles | ماالذي تخافه كلارك |
| Neden korkuyorsun, Fraser? | Open Subtitles | ما الذي تخافه يا فريزر؟ |
| Sen neden korkuyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تخافه ؟ |
| Neden korkuyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تخافه ؟ |
| Bunu şu anda bilmemenin nedeni çok korktuğun bir şeye karşı henüz onu denememiş olmandan kaynaklı ama... buna sahipsin. | Open Subtitles | وإنّما لا تعلم لأنّك لمْ يسبق وجربّتها على شئٍ تخافه كثيراً، لكنّك تَملكها. |
| Sana diyorum, dostum, bu kristal sana en çok korktuğun şeyi yapman için cesaret verir. | Open Subtitles | انا أقول لك يا رجل هذا الكريستال يمنحك الشجاعة للقيام بأكثر شيء تخافه |
| Nefret ettiğin ya da korktuğun bu şey köleleştirmen için sana motive verecek. | Open Subtitles | هذا الذي تكره أو تخافه سيكون دافعا لك لتستعبده |
| O zaman, Sara neden ondan bu kadar korkuyor? | Open Subtitles | لماذا تخافه ساره هكذا إذن؟ |
| CIA'in Tahran'da herkesten çok korktuğu bir adamı ortadan kaldırmak için: | Open Subtitles | للقضاء على الرجل الوحيد الذي تخافه المخابرات في طهران أكثر من أي شخص آخر |
| Savaştan sonra korkacak ne var ki? | Open Subtitles | هل هناك ما تخافه بعد الحرب؟ |
| Ama asıl korktuğunuz, bunların işaret edebileceği şey. | Open Subtitles | لكن ما تخافه فى الحقيقة هو كل ما يمكنه أن يشير الى |
| Kızım Amondi, beni korkulacak biri olarak görmüyor. Beni sadece babası olarak görüyor. | Open Subtitles | ابنتي (أموندي)، لا تراني كشخص تخافه تراني فقط كوالدها |