| Bana daha önce söylemediğin birşeyler var mı? | Open Subtitles | ليس هناك اي شئ لم تخبرني به من قبل , اليس كذلك ؟ |
| Sanki kötü bir şey varmış gibi hissediyorum ya da bana söylemediğin bir şey varmış gibi. | Open Subtitles | أنا أستمر بالشعور أن هناك شيء غريب . أو هناك شيء لا تخبرني به |
| Pekala, bana söylemek istediğiniz şey nedir? Ne demek istiyorsunuz? | Open Subtitles | اذ يا سيد بافور مالذي تريد ان تخبرني به ؟ |
| Bugün olanlarla ilgili bana söylemek istediğin bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك أي شيء تريد أن تخبرني به عما حدث اليوم؟ |
| Dinle, sanırım dün bana ne söylemeye çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | اسمع , اظن.. اظن انني اعلم ماذا كنت تحاول ان تخبرني به البارحه |
| Ne yani, bu işten vazgeçmemi söyleyeceğin kısma mı geldik? | Open Subtitles | هل هذا هو الجزء الذي تخبرني به انا اسقطه ؟ |
| Bebekyüz. Bana anlatmak istediğin birşey var mıydı? | Open Subtitles | أيها المحتال هل هناك شيء تود أن تخبرني به ؟ |
| İtiraf etmeliyim ki bana söylemediğin birşey olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | ,يجب أن أعترف أعتقد أن هناك شيء لا تخبرني به |
| Bana söylemediğin bir şey var diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أن هنالك شيئاً لم تخبرني به ماذا تقصدين ؟ |
| Bana söylemediğin şey ne? Ne saklıyorsun? | Open Subtitles | يا إلهي ما الذي لم تخبرني به, ما الذي تخبئه؟ |
| Ayrı olduğumuz bunca zamandır bana söylemediğin tek şey üzgün olduğun. | Open Subtitles | أتعلم، كل هذا الوقت ونحن مفترقان الشيء الوحيد الذي لم تخبرني به هو أنك آسف |
| Bana söylemediğin nedir bilmiyorum ama kazanmak konusunda ciddiysen iyi bir dans partnerine ihtiyacın var. | Open Subtitles | أنا لا أعلم عن الذي لا تخبرني به ولكن , لو كنت جاداً تحتاج لشريك جدّي |
| Bana söylemek üzere olduğun şeyin harika olacağını şimdiden biliyorum! | Open Subtitles | أياً كان ما أنت علي وشك أن تخبرني به أعرف بالفعل أنه سيكون رائعاً |
| Arabadan çıkmadan önce bana söylemek istediğin bir şey var mı? | Open Subtitles | لا يوجد ما تريد أن تخبرني به قبل أن نغادر هذه السيارة |
| Neden bana sadece ne söylemek istediğini söylemiyorsun? | Open Subtitles | حسنا،لم لا تخبرني بالذي تريد أن تخبرني به فحسب |
| Bana söylemek istediğini sandığı şey nedir? | Open Subtitles | إذاً، ماذا ظنّت أنّك تريد أن تخبرني به ؟ |
| Önceden bana söylemeye çalıştığın şey bu muydu? | Open Subtitles | هل هذا ما كنت تحاول أن تخبرني به في وقت سابق؟ |
| Bana söylemeye çalıştığın şey bu mu? | Open Subtitles | هل هذا ما تحاول ان تخبرني به ؟ |
| Bu ilişkiyle ilgili başka söyleyeceğin bir şey var mı? | Open Subtitles | أي شيء آخر تريد أن تخبرني به عن تلك العلاقة؟ |
| Bana anlatmak istediğin bir şey olursa... davayla ilgili olmak kaydıyla,... beni ara. | Open Subtitles | إذا كان هناك أي شيء تريد تخبرني به يرتبط بالقضية أتصل بي |
| - Bana söylediklerini bildirmek zorundayım. - Biliyorum. | Open Subtitles | أتعرف أنه عليَّ الإبلاغ عن أي شئ تخبرني به |
| Bana daha başka ne söylemedin? | Open Subtitles | نعم، ما الذي لم تخبرني به أيضاً؟ |
| Manyak gibi bir kredi kartı borcun ya da bahçene gömdüğün bir eski karın ya da bana anlatmadığın garip bir durumun var mı? | Open Subtitles | هل لديك دين لبطاقة ائتمانية مزورة أو زوجة سابقة مدفونة في فناء منزلك أو أي شيء غريب لم تخبرني به ؟ |
| Karın dedi ki, Bana söyleyecek önemli bir şeyin varmış. | Open Subtitles | زوجتك قالت أن لديك شيء هام كي تخبرني به |
| bana söyleyebileceğin bir şey yok, her şeyi kalbimde zaten biliyorum. | Open Subtitles | لا يوجد شيئ يمكن أن تخبرني به يخالف ما يؤمن به قلبي |