| - Tanrı aşkına! - Çabuk aç kapıyı. Boğuluyor. | Open Subtitles | بحق الله ، إسرع وأفتح الباب ، إنها تختنق |
| Ne var, kordona falan mı dolandın, Boğuluyor musun? | Open Subtitles | أعني، ماذا هناك، هل تختنق بالحبل السري أو شيء ما؟ |
| Ya gidip bununla yüzleşirsin, ya da kendi sidiğinde boğulursun. | Open Subtitles | يجب ان تذهب للمنزل وتتعامل مع الامر او تختنق في البول |
| Bu arada, yediklerin yüzünden boğulma. | Open Subtitles | وكن حذرا الا تختنق بكل هذا الاكل الذى تاكله |
| - İyi misin? Tanrım, Nefes alamıyor. | Open Subtitles | -هل انتي بخير ، يا الهي انها تختنق أرجوكم نحتاج للمسـاعدة |
| Mavili kadın Boğuluyor çünkü gümüşe alerjisi var. | Open Subtitles | المرأة التي ترتدي اللون الأزرق تختنق بسبب حساسيتها للفضة |
| Öyle ki onun kusmuğunda Boğuluyor gibisin. | Open Subtitles | ان إن الأمر أشبه بأن تختنق بقيئه |
| Oksijeni azalıyor. Boğuluyor şu anda. | Open Subtitles | إنّها تستنفذ الأكسجين، إنّها تختنق. |
| O Boğuluyor. Birisi! | Open Subtitles | ـ إنها تختنق ـ فليساعدنا أحد |
| Tekrar Boğuluyor! | Open Subtitles | إنها تختنق ثانيهً |
| Dumandan Boğuluyor. | Open Subtitles | إنها تختنق في الدخان |
| İnşallah boğulursun derdim ama, yediğin şey nası olsa seni öldürecek. | Open Subtitles | كنت سأقول أنني أتمني أن تختنق ولكن هذا الطعام سيقتلك على أية حال |
| Neyse, başka bir seçeneğin de yok. Ya eve gidip bununla yüzleşirsin, ya da kendi sidiğinde boğulursun. | Open Subtitles | يجب ان تذهب للمنزل وتتعامل مع الامر او تختنق في البول |
| Ona suni teneffüs yapayım diye boğulma numarası mı? | Open Subtitles | ان تدعي انها تختنق ، لكي اضطر ان اعمل لها تنفس صناعي ؟ |
| boğulma. boğulma. boğulma. | Open Subtitles | -لا تختنق , لا تختنق لا تختنق , لا تختنق |
| - Bakalım. Nefes alamıyor musun? | Open Subtitles | ــ لنرى ، هل أنت تختنق ؟ |
| Çikolata yüzünden boğuluyordu, ben de doğru... | Open Subtitles | لقد كانت تختنق من الشوكولاته، لذا كنت اقوم ب |
| Düşünsene, pirinçler genzine kaçabilir. | Open Subtitles | وغطاء مقعد مرحاض أجعد عندما أفكر بها, ربما تختنق بالأرز |
| Sıradaki kişi de bir şey almadan geçip giderse lezzetli pastalarımın bir dilimi boğazında kalacak. | Open Subtitles | الشخص التالي الذي يمر من دون أن يشتري واحده من كعكاتي اللذيذه سوف يحصل على قطعه تختنق في حلقه |
| Olay Yeri yatak örtülerini çıkarınca boğulurken attığı çığlıklarla ağzından çıkmış tükürüklerin kurumuş izlerini ilaç testi ile ortaya çıkardı. | Open Subtitles | بمجرّد أن قام المحللين الجنائيين بجرد السرير وإجراء مسحة كشفت لعاب جاف في واحدة من وسائدها من صراخها عندما كانت تختنق |
| Günümüm büyük kısmını yemek yerken Boğulduğunu düşleyerek geçiriyorum. | Open Subtitles | قضيت وقتا طويلا من كل يوم اتصورك و انت تختنق بالطعام |
| Bunların içinde boğulmasını söylersin. | Open Subtitles | أخبرها أن تختنق بهذه. |
| Beyin zarındaki mikro tümörler, aniden boğulup ölmene yol açabilir. | Open Subtitles | بعض الأورام الصغيرة على السحايا و فجأة تختنق حتي الموت |
| Biraz daha kalırsak paslanır, boğulur, ezilir ve pişeriz. | Open Subtitles | لو بقيت فيه فترة طويلة ستتآكل ، تختنق وتًسحق و تشوى شوياً |
| En azından ben bir cevap verdim. - Sen tamamen tıkandın! - Tıkanmadım! | Open Subtitles | -حسناً ، علي الاقل أعطيت الاجابة و أنت كنت تختنق |
| Ya açlıktan ölecek, ya nefessiz kalacak ya da tükürüğünde boğulacak. | Open Subtitles | ستتضور جوعاً حتى تموت أو تختنق أو ستختنق وهى تبصق |
| # Ya da boğulmamaya ya da evi yakmamaya # | Open Subtitles | â™ او تختنق او تحرق المنزل â™. |