| Ben iyiyim. aştım artık bunu. Kendi başıma iyiyim böyle. | Open Subtitles | أنا على مايرام, لقد تخطيت تلك المحنة أنا على مايرام مع نفسي, تعلمين ؟ |
| Duygularını gizlemeye çalıştığını biliyorum, ama çizmeyi aştın. | Open Subtitles | انا اعلم بأنك تُغطى ألمك لكنك تخطيت الحدود |
| Ben makul bulmayı çoktan geçtim. Hatta evimi büyük bir ustalıkla delik deşik etmesini göz önüne alırsak katilin bir polis olduğundan kesinlikle eminim. | Open Subtitles | أمّا أنا فقد تخطيت مرحلة الانحياز وأنا متأكد بأنه شرطي لعين |
| Otuzunu geçtin ve sen Soubeyranlar'ın son ferdisin. | Open Subtitles | لقد تخطيت الثلاثين من عمرك وإنت الإبن الأخير لعائلة سوبيغان |
| Fena değil. Fakat adım 3'ü atladın. | Open Subtitles | . ليس سيئاً . ولكنك تخطيت الخطوة الثالثة |
| Zamanında beni kaçırmıştı annemle beni vurmaya çalışmıştı ama bunu atlattım. | Open Subtitles | لقد اختطفني مرة ، وحاول جعل والدتي تطلق النار عليّ ، ولكن .. لقد تخطيت هذا |
| Önemli değil, size ihtiyacımız yok. unuttum bile ben. | Open Subtitles | لا بأس، نحن لسنا بحاجة إليكما في الواقع، لقد تخطيت المسألة منذ الآن |
| Birinci sınıfta sıkıldığım için sınıf atladım. | Open Subtitles | لقد تخطيت مرحلة دراسية لأنني أصبت بالملل في الصف الأول |
| Ve altı yıl bu şekilde yaşamak bir hataydı, ama hepsini geride bıraktım artık. | Open Subtitles | .. كانت غلطة إضطررت لمعايشتها 6 سنوات ، لكنني تخطيت ذلك الآن |
| O öldürme olayının, üstesinden geldiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | وهذا ما أنوي إستيعابه كدليل على أنك تخطيت قتل ذلك العملاق |
| Beni geri çağırmadığında biraz kırıldım, ama bunu aştım. | Open Subtitles | وحزنت لأنك لم تسألني العودة، لكنني تخطيت ذلك |
| Senden o şeyi yapma derken çizgiyi aştım. | Open Subtitles | لقد تخطيت حدودي لأسألك بألا تفعلِ ما طلبت منكِ ألا تفعليه |
| Zaten geçen yıl yasal sınırı aştım, artık bunu yapamaz. | Open Subtitles | لقد تخطيت العمر المسموح للبقاء بسنة كاملة، ولم يعد بالإمكان أن أبقى أكثر |
| Çizgiyi aştın. Zavallı bir adamın kalbinin kırılışında suç ortağı oldun. | Open Subtitles | لازلت تحاول تغيير الموضوع ، لقد تخطيت الحدود وقد تورطت في تحطيم قلب شخص مسكين، وأنت.. |
| Seninle çalışmayı denedim. Ama artık çizmeyi aştın. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أعمل معك ولكنك تخطيت الحد الآن |
| Bagajda bira vardı. Eyalet sınırını geçtim. | Open Subtitles | كان لدي خمرة في صندوق السيارة و لقد تخطيت حدود المدينة |
| Hayır, hayır, telefonla ilişki bitirme safhasını çoktan geçtin. | Open Subtitles | لا، لا، لقد تخطيت مرحلة الانفصال بمكالمة هاتفية. |
| Damon'ın kredi kartı dökümünün olduğu sayfayı atladın mı? | Open Subtitles | هل تخطيت الصفحة التي تذكر إيصالات بطاقة إعتماد (ديمون)؟ |
| Ben de çok kızmıştım ama atlattım. | Open Subtitles | صدقينى ، لقد كنت منزعج أيضاً ، ولكنى تخطيت الأمر . أنا لا أعتقد بأن هذا يعنى شيئاً |
| Erica'ya aşık oluyorum ve nihayet Nicole'u unuttum. | Open Subtitles | انا توقفت عن التفكير بالجنس وانا معجب باريكا واخيرا تخطيت عقبه نيكول |
| On altıncı günde onun için dua etmem gerekiyordu. Bunu atladım. | Open Subtitles | اليوم 16 كان علي الصلاة من اجلها ولقد تخطيت ذلك |
| Seninle dost olmaya çalışmayı bıraktım artık. Ben yokum. | Open Subtitles | لذلك أنتهيت من محاولة معاملتك كصديق أو ماشابه ذلك , لقد تخطيت ذلك |
| Ve yanında biri olursa havalı ve bu durumun üstesinden gelmiş biri gibi görünürsün. | Open Subtitles | وكما أنك لو ظهرتي مع شاب فستبدين راقية وقد تخطيت الأمر |
| Ama inkâr dönemini atlattığımda ne kadar zamanım kaldıysa onu yaşamaya devam ettim. | Open Subtitles | ولكن في النهاية، تخطيت مرحلة النكران وعدت لأعيش أي حياة بقيت ليّ |
| Bir kere hecelemeden Timsah almıştın ama bu onu da geçti. | Open Subtitles | حسناً, أعلم أنّك لاتجيدين التهجئة ولكنّك تخطيت الحدود |
| Buraya bunları aştığımı düşünerek geldim. | Open Subtitles | جئت إلى هنا و أنا أعتقد أنني تخطيت كل ذلك |
| artık Lemon'u unuttuğuna göre belki senin de mutluluğu bulma vaktin gelmiştir. | Open Subtitles | حسناً الآن بما انك تخطيت ليمون ربما حان الوقت لتجد بعض السعاده |
| Tamam, nehri geçtik. Dur bir dakika. Şimdi nasıl ineceğim? | Open Subtitles | حسناً لقد تخطيت النهر ولكن كيف سأنُزل سيارتي ؟ |