| Okulundan, ülkesinden, her şeyinden vazgeçti. | Open Subtitles | ولقد تخلت عن مدرستها , عن مدينتها , كل شيء |
| Pilot olmaktan vazgeçti, ama uçaklardan vazgeçemedi. | Open Subtitles | تخلت عن حلمها بأن تصبح طيارة لكنها لم تتمكن التخلي عن الطائرات |
| O kendi çocuğunu terk etti. Anne olmayı hak etmiyor. | Open Subtitles | لقد تخلت عن طفلتها، إنها لا تستحق أن تكون أم |
| Federal hükümet tamamen elini ayağını çekti! | Open Subtitles | الحكومة قد تخلت عن ذلك تماماً! |
| Ona ihtiyacımız olduğunu söyler söylemez her şeyi bırakıp geldi. | Open Subtitles | لقد تخلت عن كل شيء من اللحظة التي قلنا اننا بحاجة لها |
| Her şeyi yüzüstü bırakınca gülünç duruma düştüm! | Open Subtitles | تخلت عن كل شىء لتجعل منى اضحوكة |
| Hapları ve kokaini tamamen bıraktığını falan söylemişti. | Open Subtitles | وأنها تخلت عن تعاطي الحبوب والكوكايين بلا رجعة؟ |
| Kürtaj hakkındaki fikrinden vazgeçti ve şimdi de makamından vazgeçiyor. | Open Subtitles | لقد تخلّت عن آرائها بشأن الاجهاض والآن تخلت عن منصبها النقطة الثانية.. |
| Ve bunu başarmasına ramak kalmıştı. Fakat aşkı için tüm bunlardan vazgeçti. | Open Subtitles | وكانت على وشك تحقيق ذلك، ثمّ تخلت عن كلّ ذلك من أجل الحب. |
| - Evet, o bir cadı olmak için çok vazgeçti. | Open Subtitles | حسناً ، لقد تخلت عن الكثير لتصبح ساحرة |
| Senin çocuklarını büyütmek için kariyerinden vazgeçti. | Open Subtitles | لقد تخلت عن عملها من اجل اولادك |
| Annen her şeyden vazgeçti babanın peşinden gitti, senin almak için. | Open Subtitles | أخذك منها تخلت عن كل شيء لتعقبه وتعقبك |
| Şimdi varsayalım ki, çocuğu kiliseye terk etti ve her şeyi arkasında bırakmak istedi. | Open Subtitles | لذا ، لنفترض فقط أنها تخلت عن طفلها في الكنيسة وأنها تحاول أن تجعلَ الأمر خلفها ساعداني ، رجاءً |
| Ah, düşündüm de, annem beni, yani öz çocuğunu terk etti. | Open Subtitles | اوه، بالتفكير فى الأمر، فأمي تخلت عن طفلتها و هجرتها |
| O çok kiymetli konseyi ugruna biricik oglunu terk etti. | Open Subtitles | تخلت عن ابنها الوحيد من أجل مجلسها الثمين |
| Maden şirketi elini ayağını çekti. | Open Subtitles | شركة المنجم تخلت عن مسئوليتها |
| ! - Kız senin için evini bırakıp geldi! | Open Subtitles | لقد تخلت عن شقتها من أجلك - هل قلت هذا لها ؟ |
| Her şeyi yüzüstü bırakınca gülünç duruma düştüm! | Open Subtitles | تخلت عن كل شىء لتجعل مني اضحوكة |
| Kulübü tamamen bıraktığını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتها تخلت عن النادي. |