| O halde Kim Hye Jin neden vazgeçti ve ne kazandı? | Open Subtitles | إذًا ما الذي تخلّت عنه كيم هي جين وما الذي ربحته؟ |
| Juilliard'da eğitim aldı ama Daniel'ın normal bir hayatı olsun diye her şeyden vazgeçti... | Open Subtitles | تدرّبت في معهد جولليارد لكنها تخلّت عن الفكرة ليتسنّى لـ دانييل عيش شبه حياة |
| Çünkü Seçilmişlerin bir üyesi olarak kutsal vazifesini terk etti. | Open Subtitles | لأنها تخلّت عن واجبها المقدس المتمثّل بكونها إحدى الأصفياء. |
| - Bir sürü... kadın başka erkekler yüzünden beni terk etti, | Open Subtitles | - تعلمين لقد تخلّت عني العديد من النساء من أجلِ رجالٍ كثيرين |
| Ve kilise beni yüzüstü bıraktı ve Tanrı benden vazgeçti ve Tanrı'nın bunu neden yaptığına dair bir neden bulamadım. | Open Subtitles | وكذلك تخلّت عنّي الكنيسة، وخذلني الربّ ولم أستطع الإتيانَ بسببٍ يدفعُ الربَّ للقيامِ بهذا |
| Sen değil. Sonra seni bıraktı. | Open Subtitles | بينما لم تكن كذلك ثمّ تخلّت عنكَ |
| Yani birkaç kez ekti beni. | Open Subtitles | وإذا تخلّت عنّي عدة مرات |
| Ben o'yum. Eiko'nun terk ettiği adam. | Open Subtitles | أنا الرجل الذي تخلّت عنه ايكو بذلك الوقت |
| Annemiz benden vazgeçti ve beni uzaklara yolladı. Ama seni yanında tuttu. | Open Subtitles | والدتنا تخلّت عنّي وأبعدتني أمّا أنتِ فاحتفظَتْ بكِ |
| Kürtaj hakkındaki fikrinden vazgeçti ve şimdi de makamından vazgeçiyor. | Open Subtitles | لقد تخلّت عن آرائها بشأن الاجهاض والآن تخلت عن منصبها النقطة الثانية.. |
| O seni terk etti, evlilik teklifini reddetti. | Open Subtitles | هذه الفتاة تخلّت عنك ورفضت طلبك للزواج |
| Gerçek annem beni bir eğlence parkında terk etti. | Open Subtitles | أمّي الحقيقية تخلّت عنّي في مدينة ألعاب |
| Hayır, beni korumayacaktır çünkü kız beni terk etti. | Open Subtitles | لا, لن تتستَّر علي, لأنَّ... لا, لقد تخلّت عني |
| Ama o seni bıraktı, değil mi? | Open Subtitles | والآن تخلّت عنك بكل بساطة, أليس كذلك؟ |
| Iris, evlilik anlaşmaları icabı dansı bıraktı ve zamanını babamın başucunda geçirmeye başladı. | Open Subtitles | "تخلّت (آيريس) عن رقصهـا طبقاً لصفقة الزواج "فعلت شيئـاً يُحسب لهـا بأن جلست بجوار أبـي |
| Katherine beni yüzüstü bıraktı ve dün şehri terketti. | Open Subtitles | (كاثرين) تخلّت عنّي ورحلت عن البلدة البارحة. |
| Bizi ekti mi yoksa? | Open Subtitles | هل تخلّت عنا؟ |
| Annemin beni terk ettiği ana. Her şeyin yanlış gittiği an oydu. | Open Subtitles | إلى اللحظة التي تخلّت فيها والدتي عنّي آنذاك وقع الخطأ |
| Daha iyi yaşam şansım olabilir diye tek oğlundan vazgeçmiş. | Open Subtitles | تخلّت عن ابنها الوحيد حتى أحظى بفرصة لحياة أفضل |
| Anneniz faturaları ödeyebilelim diye kaplumbağa çikolatalarından vazgeçtikten sonra piyango oynadım. | Open Subtitles | بعد أن تخلّت أمّكم عن سلاحف الشوكولاتة حتى نوفّر كلفة الفواتير قمت بلعب اليانصيب |