| Bir katil tarafından yönetilmesini istemezler. | Open Subtitles | إنهم لا يريدون أن تدار من قبل قاتل |
| Bir katil tarafından yönetilmesini istemezler. | Open Subtitles | إنهم لا يريدون أن تدار من قبل قاتل |
| Çay Partisi'ni sadece kendini düşünen zengin insanlar yönetiyor demişti. | Open Subtitles | حفلة الشاي تدار من قبل اشخاص اثرياء من اجل مصلحتهم الشخصيه فقط |
| Şebeke'nin Luz isimli bir kadın tarafından idare edildiğinden şüpheleniliyor. Kod adı "Hatun". | Open Subtitles | من المتوقع ان الشبكة تدار من قبل امرأة تدعى (لوز) والاسم الرمزي (هي) |
| Ama Senatör bu eyaletin kaçak işçiler sayesinde ayakta durduğunu anlamıyor. | Open Subtitles | ولكن الذي لا يعرفه السيناتور هو إن هذه البلاد تدار من قبل قوى غير قانونية |
| Anahtar delegasyonların çoğu aynı oyuncular tarafından yönetiliyor. | Open Subtitles | معظم الوفود الرئيسية تدار من قبل نفس اللاعبين |
| Ahlaksız bir Çinli General yönetiyor. | Open Subtitles | انها تدار من قبل جنرال صيني فاسد |
| Şirketi, dostun Cox yönetiyor. | Open Subtitles | (انها تدار من قبل صديقك (كوكس. |
| Şebeke'nin Luz isimli bir kadın tarafından idare edildiğinden şüpheleniliyor. Kod adı "Hatun". Kahveler hazır! | Open Subtitles | من المتوقع ان الشبكة تدار من قبل امرأة تدعى (لوز) والاسم الرمزي (هي) |
| Ama Senatör bu eyaletin kaçak işçiler sayesinde ayakta durduğunu anlamıyor. | Open Subtitles | ولكن الذي لا يعرفه السيناتور هو إن هذه البلاد تدار من قبل قوى غير قانونية |
| Ve fabrikalar Mohinder Singh tarafından yönetiliyor | Open Subtitles | والمصنع تدار من قبل موهيندر سينغ. |
| Aslında ağ tarafından yönetiliyor. | TED | بل تدار من قبل الشبكة |
| Bu gizli bir kişiye bırakılmış, bir vasi tarafından yönetiliyor. | Open Subtitles | *انها ثقة عمياء المراد بها هو ان يقوم الواهب بتوكيل أمر ما الى شخص ، ويكون هذا الشخص المستفيد غير مدرك لذلك ، وعادة يكون هذا للقاصر تدار من قبل وليّ الأمر |