| Neredeyse ışık hızında gidiyoruz, o yüzden düşünce Yuvarlan. | Open Subtitles | نحن تقريباً نسير بسرعة الضوء لذا تدحرج عندما تصل للأرض |
| Unutma, olur da Okyanusa erişemezsen, kıvrıl ve Yuvarlan. | Open Subtitles | تذكر, لو لسببِ ما لم تصل إلى المحيط فقط اثني نفسك و تدحرج |
| Öne, arkaya, sola, sağa. Öne Yuvarlan, sonra arkaya... | Open Subtitles | الى الامـآم , الخلف ,اليمين ,اليسـآر ,تدحرج نحو الأمـآم ث ُم تدحرج نحو الخلف |
| Tarantula harekete geçtiğinde, kurbağa birden kendi içine kıvrıldı ve tekrar aşağı doğru yuvarlandı. | Open Subtitles | عندما تحرّك العنكبوت، انطوى الضفدعُ على نفسه وَ تدحرج للأسفل. |
| Arabanın ön kaputu tarafından alınıp, çarpılmış yada aşağıya yuvarlanıp, yüzü caddeye çarpmış. | Open Subtitles | ارتطم بغطاء السيارة ثم ارتد عنه ولربما تدحرج أرضاً ثم حطم وجهه على الطريق |
| Buraya kadar yuvarlanmış. | Open Subtitles | لقد تدحرج إلى هُناك. أتسمحين لي بالقول: |
| Koşmaya ya da yuvarlanmaya çalışacaksın. Kamyonet yeterli yavaşlıkta. | Open Subtitles | فاركض أو تدحرج معه، الشاحنة ستُبطئ بما يكفي. |
| Bana doğru niye yuvarlanıyorsun? Diğer tarafa Yuvarlan. | Open Subtitles | لمـآذا تدحرجت الى جـآنبي , تدحرج نحو تِلك الجهة ومن ثُم الى الوراء |
| Yuvarlan Jack! Yuvarlan! Hadi! | Open Subtitles | تدحرج يا جاك , تدحرج هيا , تدحرج |
| Oğlum yerde Yuvarlan. Yerde Yuvarlan. | Open Subtitles | تدحرج يا بني هل تسمعني ؟ |
| Yuvarlan! | Open Subtitles | تدحرج ، تدحرج ، تدحرج |
| Sola Yuvarlan. Sağa Yuvarlan. | Open Subtitles | تدحرج يسارا، تدحرج يمينا |
| Aferin, Kırıntı. Yuvarlan. Yuvarlan. | Open Subtitles | جيد يا سكرابس تدحرج تدرحج |
| Yuvarlan ve ölü taklidi yap. | Open Subtitles | تدحرج و تظاهر بالموت |
| Ölmek istemiyorum! Dur, yat ve Yuvarlan! | Open Subtitles | لا أريد أن أموت، توقف و تدحرج! |
| Bölüm üç: Yuvarlan. | Open Subtitles | الفصل الثالث , تدحرج |
| Yuvarlan. Yalvar. Otur. | Open Subtitles | تدحرج , توسل , أجلس , أستلقي |
| Oğlum kızdı, yuvarlandı. | Open Subtitles | ابنى استشاط غضباً , تدحرج على الارض و فعل هذا |
| Bence Nelson nehre kadar yuvarlandı ve şuradaki ağaçtan vuruldu. | Open Subtitles | لذا إليك الصفقة. أعتقد أن (نيلسون) تدحرج إلى هذا الجدولِ وأطلق عليه النار مِنْ تلك الشجرةِ فوق هناك. |
| Hatırlıyorum. Ve yuvarlandı.. | Open Subtitles | وأتذكر أنّه تدحرج قليلا. |
| Bu bir grup arkadaşın çalışmayı bitirdiği ve bir kalemin yuvarlanıp gitmiş olabileceği normal bir gün. | Open Subtitles | مع مجموعة من الأصدقاء اللذين أنهو دراستهم و قلم ربما تدحرج بعيداً |
| Kapının altından yuvarlanmış olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه تدحرج من تحت الباب |
| Koşmaya ya da yuvarlanmaya çalışacaksın. Kamyonet yeterli yavaşlıkta. | Open Subtitles | فاركض أو تدحرج معه، الشاحنة ستُبطئ بما يكفي. |