| İçeri girmeni ve korkusu geçene dek, ona sarılmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تدخلي هنا وتمسكي به حتى لا يعود خائفاً |
| Sen en iyisi içeri gir ve yerleş. Bunlara sonra bakarız. | Open Subtitles | أفضل لك ان تدخلي وتحصلي على مكان سنهتم بهذه الاشياء فيما بعد |
| Sadece gerektiğinde çocuk odasına girme imkânın olacak ama tek başına değil. | Open Subtitles | لن يُسمح لكِ بدخول الحضانة إلا عند الضرورة ولن تدخلي وحدكِ أبداً |
| Ben ayrılmak için giriyorum, sen okula girmek için. | Open Subtitles | أنا سأتلقاها كي أخرج من هنا ما أنتِ كي تدخلي |
| Ama sakın sen, bir kadın, bir kraliçe olarak, konsey odasına girip erkeklerin fikrini değiştirebileceğini düşünme. | Open Subtitles | لكن لا تفكري بأنك امرأة، حتى لو ملكة، يمكِنك ان تدخلي الى غرفة المجلس وتحكمين عقول الرجالِ. |
| Odama giremezsin. Ne şimdi, ne sonra. Hiçbir zaman! | Open Subtitles | لا تدخلي الى غرفتي ليس الان او فيما بعد او ابداً |
| Ofise girsen iyi olur. | Open Subtitles | من الآفضل أن تدخلي الي المكتب. أبقي رأسك مُنخفضة. |
| Hanımefendi konuta girmeyin, güvenliğinizi sağlayamayız. | Open Subtitles | لا تدخلي إلى ذلك المسكن يا سيدتي لا يُمكننا الحفاظ على سلامتك هُنا |
| Vizyon dosyanda neler olduğu umurumda değil, içeri girmiyorsun. | Open Subtitles | لا أكترث لما يوجد في مخيلتك لن تدخلي إلى هناك |
| Donmadan içeri gir. | Open Subtitles | من الافضل ان تدخلي قبل ان تتجمدي عد الينا |
| O pis kümes hayvanını içeri sokmuyorsun. | Open Subtitles | أنت لن تدخلي هذا الطائر القذر إلى المنزل |
| Eğer aptallık yapacaksan, içeri gir de öyle aptallaş. | Open Subtitles | إذا كنت ستصبحين سخيفه من الأفضل أن تدخلي وكوني سخيفه |
| Diğerlerinin seni göreceği şekilde içeri girmen gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | ألم يكن من المفترض أن تدخلي بحيث يراكي الكل؟ |
| Bekle küçük kız. Oraya girme! | Open Subtitles | أنتظر ، أيها الفتاة الصغيرة لا تدخلي هناك |
| Eğer birileri hayaletli diyorsa, oraya girme. | Open Subtitles | عندما يقول أحدهم أن المكان مسكون لا تدخلي |
| Buraya girmek ne kadar zorsa çıkmak daha da fazla zor. | Open Subtitles | انه مكانٌ من الصعوبة جداً أن تدخلي اليه و لكن من الصعوبة أكثر ان تخرجي منه |
| Odaya girip o adama sen ve adli patologlar dışında kimsenin bilmediği o zehri enjekte etmiş olabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تدخلي الغرفة و تحقني المادة و التي بشكل غريب أنت و الطبيب الشرعي فقط تعرفان عنها |
| Devam et. Kendini kırmaya çalış şapşal. Asla benim sistemime giremezsin. | Open Subtitles | ،هيّا، أظهري سخافتك لن تدخلي على أنظمتي أبداً |
| İçeri girsen iyi olur. Lşıklar kapanmak üzere! | Open Subtitles | من الأفضل أن تدخلي هنا تقريبًا ستضاء الأضواء بالخارج |
| Kendi Ulusal Güvenlik kurumunuzla savaşa girmeyin. | Open Subtitles | لا تدخلي الحرب بمؤسساتك الأمنية القومية الخاصّة |
| Bir daha çağrılmadan sakın ofisime gelme! | Open Subtitles | لا تدخلي مكتبي ثانيةً أن لم أستدعيكِ أبداً |
| Atmosfere girmeden önce, ana gemiden ayrıldınız. | Open Subtitles | منفصلة من سفينتك الأم قبل أن تدخلي مجالنا الجوي |
| Kadınsı duygularını karıştırma şimdi. - Bunun kadınsı duygularla... | Open Subtitles | كيف يجب دائماً أن تدخلي عواطفك الأنثوية .. |
| Ne olursa olsun oraya gitme. | Open Subtitles | .. و مهما فعلتِ لا تدخلي إلى تلكَ الغرفة |
| Ama içine girdin mi, onun diğerlerinin çok ötesinde bir iç güzelliği olduğunu görürsün. | Open Subtitles | لكن ما أن تدخلي فيه تدركين أنه يملك جمالاً داخلياً يتعدّى الآخرين |