"تدربت على" - Translation from Arabic to Turkish

• için eğitildim
• prova
• eğitimi almış
• için eğitim aldım
• için eğitilmiş bir
• üzerine eğitim aldım
• döküntü yemeği yiyip dövüştüm

Ben bunun için eğitildim. Bir adamı ilk incittiğinde, acıyı hissedersin.
تدربت على ذلك، كما تعلم تؤذي الرجل أول مرة، وتشعر به

Ama bir olay yeri inceleme uzmanı olarak, olaya dışarıdan bakıp içe doğru araştırmak için eğitildim.
لكن بصفتي خبير معمل جنائي فقد تدربت على النظر من الخارج , داخل العمل

O kadar yolu bu kelimeleri prova ederek gelmiştim!
لقد تدربت على هذه الكلمات منذ العمل المنسوج

- Paraşüt eğitimi almış mıydınız? - Hayır, efendim.
هل تدربت على الأنزال المظلي لا ياسيدي

Bu yüzden daha fazlasını istedim ve daha az sınıf konferansı ve kimyası, bu yüzden bunun için eğitim aldım.
و قليل من المحاضرات و دروس الكيمياء لذلك، تدربت على هذه المهنة

Seni uyarmalıyım ki, bu şeyden kurtulmak için eğitilmiş bir ajanım ben.
يجب أن أحذرك أني تدربت على مقاومة هذه الأمور

Yalan söylüyorsun. Yalan üzerine eğitim aldım.
أنت تكذب، تدربت على اكتشاف الكاذبين

O döküntü yemeği yiyip dövüştüm.
تدربت على ذلك سابقاً

10 yaşımdan beri bu iş için eğitildim.
لقد تدربت على فعل ما افعله منذ كان عمري عشرة سنوات

İnsan ruhu fikrinin bir tür şaka olduğuna inanmak için eğitildim.
لقد تدربت على الإعتقاد بأن فكرة الروح البشرية مجرد دعابة

Ben saldırı için eğitildim. Ben bir suikastçıyım.
أَنا تدربت على الهجوم أَنا قاتلُ

Ben Fra Mauro platoları için eğitildim, ve bu uçuş doktoru tam bir saçmalık, Deke !
لقد تدربت على مرتفعات فرا مورو و هذا الطبيب اللعين ... ديك

Hayatım boyunca bir amaç için eğitildim.
كوفو ـ ـ طوال حياتي تدربت على ـ

- Sürekli üzerine ateş açılıyor. - Bunun için eğitildim.
أنت دائما وبأستمرار في الخطر - أنا تدربت على ذلك -

Sanırım bunun için epey prova yapmışsınız.
أظنك تفعل هذا لأنك تدربت على هذا الكلام جيدًا

Evet, hadi şunu halledelim. Konuşmamı şimdiden prova ettim.
أجل ، دعنا نقوم بتوضيح كل شيء على المائدة لقد تدربت على خطابي بالفعل

Bunca şeyi daha önce prova ettin mi yoksa şu anda içinden geleni mi yapıyorsun?
هل تدربت على كل هذا أم أنك ترتجل ؟

Hague'de hukuk eğitimi almış, 4 yıl Ankara'da temsilcilik,
(تدربت على القانون في (هايج أربع سنوات كمندوب خاص في أنقرة

Vücuttan engel! Sımsıkıyım. Bunun için eğitim aldım.
اعاقة جسدية ، انا بارع جدا لقد تدربت على هذا

Seni uyarmalıyım ki, bu şeyden kurtulmak için eğitilmiş bir ajanım ben.
أود أن أخبرك بأني تدربت على مثل هذه الأمور

Kont Dooku tarafından Jedi sanatları üzerine eğitim aldım.
لقد تدربت على فنون الـ(جيداي) من قبل الكونت (دوكو)