| Beraber çalıştığımız, beraber eğitim gördüğümüz, beraber yaşadığımız bir ordu. | Open Subtitles | في الجيش عملنا سوية , تدربنا سوية , وعشنا سوية |
| Güzel. Şimdi, çalıştığımız zarif bilek hareketini unutmayın. | Open Subtitles | الآن، لا تنسوا حركة المعصم التي تدربنا عليها.. |
| Fakat biz tüm kötülükleri dikkate aldık ve çok çeşitli örümcek ağlarını çalıştık. | TED | لكن قد أخذنا بعين الاعتبار كل الاحتمالات، وقد تدربنا بتنوع شامل لشباك عناكب. |
| Ne yapacağınızı biliyorsunuz. Aynen prova ettiğimiz gibi. | Open Subtitles | تعلمون ما يجب عليكم فعله تماما كما تدربنا |
| Kadromla hızlı ve ortaklaşa bir şekilde öğrendiğim şey ise bu durumun daha önce eğitildiğimiz herhangi bir konudan daha zorlu olduğuydu. | TED | وما تعلمته سريعا وبشكل جماعي مع موظفيي هو أن هذا الموقف أصعب من أي شيء قد تدربنا عليه سابقا. |
| Hepimiz korkuyorduk... Ama hepimiz korkumuzu yenmek için gereken eğitimi alıp bunu çalışmıştık. | Open Subtitles | شعر جميعنا بالخوف لكننا كنا قد تدربنا جميعاً لنعرف |
| İlk etapta başı çekmesi lazım, tıpkı üzerinde çalıştığımız gibi, ama bir konu daha var. | Open Subtitles | يجب أن تفعل ما تدربنا عليه ولكن , مازال هناك شئ أخر |
| çalıştığımız gibi duygularını kontrol edeceksin. | Open Subtitles | سوف تتحكمى فى عواطفك .. بالضبط كما تدربنا .. |
| İşte bu kadar Lenny, büyük final tam çalıştığımız gibi. | Open Subtitles | هذه هي النهاية يا ليني كما تدربنا بالضبط |
| Bebeğim, çok iyi konuştun. Dün gece çalıştığımız gibi. | Open Subtitles | عزيزي، كم هذا الكلام رائعُ كما تدربنا ليلة أمس |
| Ve akademik olduğu gibi, laboratuarımızda fonları arttırabilmek için halkaların içinden atlamak için eğitim alıyoruz ve robotların bunu yapmasını sağlıyoruz. | TED | لذا كأكاديمي ، تدربنا على القفز خلال الحلقات لزيادة التمويل لمختبراتنا ، وجعلنا روبوتاتنا تقوم بذلك. |
| 1 G'de kapsamlı şekilde eğitim aldık. | Open Subtitles | تدربنا دائما على نطاق واسع في ظروف عجلة جاذبيه تعادل جاذبية الارض |
| Bay. S baba adamdı. Çok uzun ve çok çalıştık. | Open Subtitles | السّيد إس كان عظيماً لقد تدربنا بشكل طويل وصعب جدا أن لا نلعب في المعرض |
| Defrank'le ne kadar çalıştık 5 yıl mı? | Open Subtitles | هذا غريب لقد تدربنا سوية مع فرانك لمدة خمس سنوات |
| Bu yüzden defalarca prova yaptık ve dua etmeliyiz. | Open Subtitles | لهذا السبب تدربنا, وتدربنا ولهذا نحتاج للصلاة. |
| Yapmak üzere eğitildiğimiz işi yapıyorduk. | Open Subtitles | إننا ننفذ ماسبق وأن تدربنا عليه |
| Dikişi nasıl atacağını daha önce çalışmıştık. | Open Subtitles | سأنظر إليكِ ستدخلين و تقومين بعمل القطب التي تدربنا عليها |
| diyorsunuz. Biz acizce mahsur kalan mürettebatı kurtarma uygulamaları yaptık o yüzden mecbur kalırsa beni balon gibi yüzdürüp | TED | وبالفعل قد تدربنا على إنقاذ طاقم قد أصيب بأذى، لكي يطفو بي كالمنطاد ويضعني في الغرفة معدلة الضغط إذا توجب الأمر |
| O da, "16 yaşımdayken yaşlı bir alevle alıştırma yaparak." dedi. | Open Subtitles | تدربنا عليه منذ ان كنت في السادسة عشرة |
| Kendini toparlasan iyi edersin. Bunun için hazırlandık. | Open Subtitles | يجب ان تتمالك نفسك هذا ما تدربنا عليه |
| Hareket halindeyken ateş etme süvari hücumuna kalkma, dolayısıyla zırhlı birlikleri bu şekilde komuta etme üzerine eğitilmiştik. | Open Subtitles | لقد تدربنا على إطلاق النيران من وضع الحركه أن نواجه اهدافاً متحركه لقد تدربنا على مواجهة الجيوش بتلك الطريقه |
| Thelma ve Louise gibi öleceğiz. Tıpkı pratiğini yaptığımız gibi. | Open Subtitles | سوف نموت مثل (إيلما) و(لويس) مثلما تدربنا ، (إيلما) و(لويس) |
| Bunun için eğitilmedik mi? | Open Subtitles | هذا ما تدربنا على القيام به ، أليس كذلك؟ |
| Antrenmandaki gibi yaparsak kimse bizi yenemez. | Open Subtitles | أذا أدينا كما تدربنا . فلن يهزمن أحد |