| Siz insanlar, "his" dediğiniz şeyin büyük paraların gelmesine engel olduğunu ne zaman öğreneceksiniz? | Open Subtitles | متى ستتعلمون أيها البشر بأن مشاعركم، كما تدعونها يمكن أن تقف أمام أرباح كبيرة؟ |
| Devam edin ama bu sefer köpeği kaçırırsanız patron dediğiniz o bahçe cini de sizi kurtaramayacak. | Open Subtitles | واصلا، حتى تلك القزمة التي تدعونها رئيسة لن تكون قادرة على حمايتكم إذا أفسدتم هذا الامر |
| "Tüm demir doğumlu pisliklerin, Kuzey'den çıkıp ev dediğiniz o bok gibi kayalara dönmesi için size dolunaya kadar zaman tanıyorum." | Open Subtitles | أنا أعطيك حتى ليلة البدر التمام لتأمري كل الحثالة من جزر الحديد ليخرجوا من الشمال ويعودوا إلى تلك الصخور المقرفة التي تدعونها الديار |
| Yatakta yatanlara nasıl diyordunuz, ha? | Open Subtitles | وهي.. ماذا تدعونها ؟ |
| Geniiların Jumper dediğiniz Atlantis gemilerine ihtiyaçları var. | Open Subtitles | يحتاج شعب الـ((جيناي)) إلى مركبات "أطلانطيس)" التي تدعونها مركبات القفز) |
| Sara Lance dediğiniz kadın buraya ilk geldiğinde kabiliyetleri emsalsizdi. | Open Subtitles | عندما أتت السيّدة التي تدعونها (سارة لانس) إلى هنا |
| Ona ne dediğiniz umurumda değil. | Open Subtitles | . لا أهتم بما تدعونها |