| Taze tutmak için nemli toprağa gömmek zorunda. | Open Subtitles | لابقائها طازجه, يجب ان تدفنها في ارض رطبه. |
| Paramparça olsa ve parçaları gömmek zorunda kalsan? | Open Subtitles | إن تم تفجيرها وكان لابد لك أن تدفنها أشلائاً؟ |
| Onu böyle bir yere gömmek zorunda mıydın? | Open Subtitles | هل عليك ان تدفنها في مكان كهذا ؟ |
| Büyük büyükbabam da onu gömüyor. Altınlarla. | Open Subtitles | حتى لو انه تدفنها حيا ، مع الذهب ربما في هذا المنزل في مكان ما |
| Sadece gömüyor. | Open Subtitles | هي تدفنها |
| Diğerinde ise çok derine gömersin. Bu konuda hiç düşünmezsin. | Open Subtitles | الثانية، تدفنها عميقاً و لا تفكّر بها مجدّداً أبداً |
| Ama her zaman yaptığın gibi gömersin diye düşündüm. | Open Subtitles | ولكنني توقعت أنك تدفنها كعادتك. |
| Üzerine üfleyecektin... ve sonra gömecektin. | Open Subtitles | يفترض أن تنفخ الهواء عليها ثم تدفنها |
| Üzerine üfleyecektin... ve sonra gömecektin. | Open Subtitles | يجب ان تطير... وبعد ذلك تدفنها |