"تذكرني" - Translation from Arabic to Turkish

• hatırlatıyor
• hatırladın
• hatırlatıyorsun
• hatırlattı
• hatırlıyor
• hatırlamıyorsun
• hatırlatma
• hatırla
• hatırlamadın
• hatırlamıyor
• hatırlattın
• hatırladınız
• hatırlatan
• hatırlıyorsun
• hatırlatır

Ama zaman zaman bana seni hatırlatıyor ve bana yaptıklarını.
ولكن من وقت لآخر ..انها تذكرني بك وبالذي فعلتيه لي

Bana ikinci karımı hatırlatıyor. Tek fark onun göğüsleri doğaldı.
تذكرني بزوجتي الثانية ، عدا أنني لم أحتج لشراء ثدييها

"Beni hatırladın mı?" dedim.
سألته, هل تذكرني.. ؟ هل بإمكانك تمييز وجهي..

- Bana, hareketlerine hakim olanın sadece mantık olduğunu mu hatırlatıyorsun?
أنت على وشك أن تذكرني بأن المنطق فقط يتحكم بأفعالك ؟

Bu bana geçen hafta Grayson'ın yemekten sonra yaptığı romantik şeyi hatırlattı.
إنها تذكرني بالأمر الرومانسي الذي فعلناه أنا وغرايسن الأسبوع الماضي بعد الغداء

Bu şarkı bana hep ömrümün en önemli gecesini hatırlatıyor. Tanıştığımız geceyi.
هذه الأغنية تذكرني دائماً بأهم ليلة في حياتي الليلة التي التقينا بها

Jerk Chicken'da bana nereden geldiğimi hatırlatıyor ama ben onu yüzüme bulaştırmıyorum.
و جبة دجاج الحار تذكرني بموطني لكن ليس أضع التوابل على وجهي.

Dürüst olmak gerekise onunla ilk tanıştığım zamanki hallerini hatırlatıyor.
أعني، أنها تذكرني بما كانت عليه بأول مرة التقيت بها

hatırladın mı, düğünden? Seri cinayetler katili?
مرحباً، انا كامب ويستلر ، هل تذكرني في الزواج

Ben Yüzbaşı Grover, hatırladın mı beni?
أنا القائد "غروفر" أنت تذكرني أليس كذلك؟

Şimdi beni hatırladın öyle değil mi?
أجل، أنت تذكرني الآن، أليس كذلك؟

Zamanında işkence ettiğim birini hatırlatıyorsun. Biraz daha büyüktü, daha kaslıydı.
تذكرني برجل عذبته ذات حين، لعلّه كان أضخم ومفتول العضلات عنك.

Paris'de üniversitedeyken tanıdığım bir çocuğu hatırlatıyorsun.
أنت تذكرني بشاب كنت أعرفه من الجامعة في باريس

Bana daha önce tanıdığım tatlı ve genç birini hatırlatıyorsun.
الأمر فقط أنك تذكرني بفتاة جميلة كنت اعرفها

Bu şarkı bana, ara sıra Crestmont'ta oynayan eski dans filmlerini hatırlattı.
هذه الأغنية تذكرني بالأفلام الراقصة القديمة التي نعرضها أحياناً في دار كرستمونت

Çocukların maçlarında kaç kez bana hakemler üstünde güreş taktiği uygulamamamı hatırlattı...
أعني، أتعلمون كم عدد المرات التي كان عليها أن تذكرني أن لا أطرح الحكام أرضًا في مباريات كرة القدم لطفلتي؟

Buraya ilk geldiğinde... ne aradığını hatırlıyor musun?
المره الأولى التي أتيتي بها هنا هل انت تذكرني ماكنت تبحثين عنه؟

Beni gerçekten hatırlamıyorsun, değil mi?
أنت حقا لا تذكرني اليس كذك ؟

hatırlatma onu bana. "Dostlar dostlara yardım ediyor"muş.
لا تذكرني الأصدقاء يساعدون الأصدقاء, تباً

Ve bunu giydiğinde, sevgili Traudl, beni ve Bavaria'da geçirdiğimiz zamanları hatırla, olur mu?
وعند تلبسها، عزيزي تراودل، تذكرني من خلالها. و في الأوقات التي قضيناها معا في بافاريا.

Beni hatırlamadın değil mi?
أنت لا تذكرني. أليس كذاك؟

Ayrıldıktan sonra hiç kimse beni hatırlamıyor.
لا أحد تذكرني بعد رحيلي

Bana yanlış biri gibi gelmedin ve bana eski bir erkek arkadaşımı hatırlattın, tamam mı?
إنك لا تنزعج من شيء لا أحبه وإنك تذكرني بعض الشيء بصديقي القديم

Sizi hatırlamıştım, siz beni hatırlamamıştınız. hatırladınız mı?
لقد تحدثنا على الهاتف هل تذكرني

Bana yaşlı bir hizmetçiyi daha az hatırlatan kimseyle tanışmadım.
أنت الأخيرة التي من الممكن أن تذكرني بالسيدات الكبار في السن

- Demek beni hatırlıyorsun.
رقيب أول أرون هالم أنت تذكرني حقا يا سيدي

Bu üç istek yolu bana insanlığın gerçek ihtiyacı olan şeyleri tasarlamamız gerektiğini hatırlatır.
لذا فمسارات الرغبة الثلاث هذه تذكرني بأننا بحاجة لأن نصمم مايحتاجه البشر حقاً.