| Yani işin doğrusu ölüm döşeğinde. Seni son kez görmek istiyor. | Open Subtitles | في الحقيقة، إنها على فراش الموت وتريد أن تراك للمرة الأخيرة |
| Or.spu Hennessey'nin seni yarışta görmek istemesi umurumda bile değil. | Open Subtitles | لا أهتم إن كانت تلك السافلة تريد ان تراك بالسباق |
| Seni görmek istiyor. | Open Subtitles | آجل ، تريد أن تراك هل أعددت أوراقك وحساباتك ؟ |
| - Trak, büyük bir çelenk yaptır. | Open Subtitles | يا(تراك)، قل لبائع الزهور أنه لابد أن تكون أروع الزهور على الإطلاق. |
| Seni ilk annenin görmesini istedim çünkü hayatı boyunca seni düşlemişti. | Open Subtitles | أردت ان تراك امك أوّلاً لأنها قد حلمت بك طوال حياتها بالكامل |
| Annen uzun zamandır uzaktaydı ve gelir gelmez seni görmek istiyor. | Open Subtitles | أمك كانت مسافرة ومن المحتمل أنها فقط تريد أن تراك بمجرد أن تعود |
| Seni arabaya bindireceğim. Seni gördüklerinde adamların yüzleri ne hal alacak görmek istiyorum. | Open Subtitles | سأضعك بداخل هذه العربة وأراقب تلك الأوجه عندما تراك تدخل |
| Senin bir çöp yığını olduğunu ve seni bir daha görmek istediğini sana söylememi istedi. | Open Subtitles | و أوصتني بأن أقول لك بأنّك كومةٌ من القمامة الكاذبة و بأنّها لا تريد أن تراك مجدّداً |
| Sizi görmek isteyen genç bir bayan var Bay Holmes. | Open Subtitles | يوجد امراه شابه تريد ان تراك يا سيد هولمز |
| Ama sorun şu ki o seni görmek istemeyebilir. | Open Subtitles | ولكن العقبة هي أنها ربما لا تريد أن تراك |
| Saklanıyor. Aşağılandı. Seni bir daha görmek istemiyor. | Open Subtitles | مختبئة، إنها مهانة لا تريد أن تراك مرة أخرى |
| Trak'la aynı fikirdeyim. Hepsini öldürmeliyiz. | Open Subtitles | (تراك) محق، علينا قتلهم أجمعين، |
| Bence insanların seni gerçek bir aktris olarak görmesini istiyorsan güler yüzlü olmalısın ve filmin senin sahnenden daha önemli olduğunu göstermelisin. | Open Subtitles | .. أعتقد إذا كنت تريدين الناس أن تراك كممثله حقيقيه .. يجب أن تكوني راقية و |
| Büyükbabanın Truck'tan getirdiği o eski Jap 243'ü kullanabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك ان تستخدم تلك اليابانية القديمة التي احضرها جدي من تراك |
| Çariçe seni görmeyi kesinlikle reddediyor, rahatsız edilmeyecek. | Open Subtitles | الإمبراطورة ترفض تماماً أن تراك ناهيك عن رؤيتها |
| - Gelip seni görmeye bayılıyor. - Ufak olması iyi. | Open Subtitles | ـ أرادت أن تأتي لكي تراك ـ من الجميل أنها مازالت صغيرة جداً |
| Ama öğle yemeği saatinde gel de patronum görmesin. | Open Subtitles | لكن عليك المجيء في فترة الغداء لكي لا تراك المسؤولة عني |
| Annem gelip iyi olduğunu görsün, sonra gideriz. | Open Subtitles | اعتقد انه من الأفضل ان تصعد امي و تراك و بعدها سنرحل , اجلس |
| - Birgitte seninle konuşmak istiyor. - Şimdi olmaz Sanne. İçeri girsen iyi olur Kasper. | Open Subtitles | بيرغيت تريد ان تراك يجدر بك الدخول الان ياكاسبر |
| Seni ağlarken görmesine izin verme, koca adam. Seni ağlarken görmesine izin verme. | Open Subtitles | لا تدعها تراك تبكي أيها الكبير لا تدعها تراك تبكي |
| seni gördüğünde daha iyi biri olduğunu bilmek imkansız | Open Subtitles | عندما تراك مع شخص اخر والذي يجعلك تبدو في وضع افضل |
| O seni görüyor, evlat. | Open Subtitles | إنها تراك يا فتى! |
| Yere yatarsan seni göremez. Bu bir erkek. Yumurtaları koruyor. | Open Subtitles | إن تمددت، لا يمكن أن تراك هذا الذكر، يحرس البيض |
| -Hemen seni görmesi lazımmış. | Open Subtitles | ـ يجب أن تراك والدتك فى أقرب وقت |
| Kadın önce bir seni görseydi hasret giderseydiniz falan. | Open Subtitles | كان من الأفضل أن تراك أنت أولاً وتشبع منك |