| Cesedi temizledim. Benimle bağlantısı olacak tüm kanıtları yok ettim. | Open Subtitles | لذلك نظفت الجسد, وأزلت كل الأدله التى تربطها بى |
| Diğer kızlarla bir bağlantısı var mı? | Open Subtitles | هل هناك إي علاقات تربطها مع الفتيات الأخريات؟ |
| Elinizde kızın kaçırılmayla yada olanlarla bağlantısı olduğuna dair bir kanıtınız var mı? | Open Subtitles | هل تملك اي ادله تربطها بالخطف او بالذي حدث؟ ليس بعد |
| Bu filizler de onları birbirine bağlayan hatlar. Yani dallantılar ve sinapslar. | Open Subtitles | و هذه المحاليق تربطها ببعضها، تشكّل بجوهرها، تغصّنات و مشابك عصبيّة. |
| Onu bu cinayetlere bağlayan somut bir delil var mı? | Open Subtitles | ألدينا أيّ أدلّة دامغة تربطها بأيّ من هذه الجرائم؟ |
| Diğer kurbanlara bağlayan özel bir detaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | احتاج لتفاصيل مميزة يمكن أن تربطها بضحايا آخرين |
| Bu suçla bağlantısı olduğunu gösteren kanıtınız var mı? | Open Subtitles | وهل لديك أي أدلة تربطها بهذه الجريمة ؟ |
| Demek istediğim, Venezuela'nın İran'la bir bağlantısı yok, değil mi? | Open Subtitles | أعني " فنزويلا " لا تربطها عقدة مع " إيران " أليس صحيحاَ ؟ |
| Eğer Elena'yla bağlantısı varsa, Katherine'le de var demektir. | Open Subtitles | و لو كانت هناك صلة تربطها بـ(إلينا)، فهذا يعنى أنّ هناك ما يصلها بـ(كاثرين). |
| Onun Bill'in ölümüyle bağlantısı olduğuna dair kanıtlar buldunuz mu? | Open Subtitles | أوجدتَ أدلّةً تربطها بموت (بيل) ؟ |
| Odasında silah bulduk Philip'e bağlayan bir fotoğraf. | Open Subtitles | وجدنا المسدس في غرفتها وصوره تربطها بفيليب |
| Peki, eğer onları bağlayan çekim gücü değilse, o halde nedir? | Open Subtitles | فإن لم تربطها الجاذبية فماذا إذًا؟ |
| Hayaletleri bir yere bağlayan şeyler vardır. | Open Subtitles | - سيدة شارب هناك أشياء تربطها بالأمكان يشبه إلى حد ما نفسنا |