"تربيتها" - Translation from Arabic to Turkish

• büyütmek
• yetiştirmek
• büyütmesi
• büyütemem
• ebeveynlik
• sen büyütebilirdin

Gerçekten yaptığına hayran oluyorum, onu yalnız başına büyütmek.
أيمكنني القول إنني معجبة بما تفعلينه أي تربيتها لوحدك

Benim destek ekibimin olduğu yerde onu büyütmek istiyorum.
أريد تربيتها هنا، في مكان لدي فيه نظام دعم

Geri döndüğümden beri, senin için nasıl olmuş olabileceğini düşünüyorum, onu kendi başına yetiştirmek.
مُنذُ أن عُدتُ، ...أنا كنت أفكر حول ماذا يمثل لك هذا تربيتها لوحدك

Bunu yeni fark ettim 13 yaşında güzel bir kızım var ve ben onu iyi Miami'de yetiştirmek istiyorum
لقد أدركتُ ذلك للتوْ لدي طفلة جميلة تبلغ التالثة عشر وأريد تربيتها في "ميامي" طاهرة

Sence beni yalnız büyütmesi doğru bir karar mıydı?
أتظن أن قرار تربيتها لي بمفردها كان صائباً؟

Bu da demek ki bebeği ırkçı mahallemde büyütemem.
ما يعني أني لا أستطيعُ تربيتُه أو تربيتها في حيي المليء بالبِيض

Sizden tıbbi kayıtlarınızı ve ebeveynlik özelliklerini onaylayan kaynakların listesini bekliyorum.
لكنّي بانتظار نسخة من ملفّكم الطبي وقائمة لأشخاص يمكنهم أن يشهدوا بقدرتكم على تربيتها

Onu sen büyütebilirdin.
كان بإستطتاعتكِ تربيتها

Onu büyütmek çok eğlenceli olacak.
سيكون أمر ممتع تربيتها

- Onu büyütmek zorundaydın!
-أعرف . - كان عليك تربيتها !

- Biliyorum! - Onu büyütmek zorundaydın!
- كان عليك تربيتها !

Tabii onu adalet ve ahlak değerlerinden yoksun anarşi ve kaos içinde yetiştirmek istemiyorsan.
إلا في حال كنتِ تفضلين تربيتها بلا أي عدالة أو أخلاق... بتشويش وفوضى.

Kızımı, siz ikiniz karışmadan tek başıma yetiştirmek istiyorum.
أريد تربيتها بنفسي دون أنْ تعترضا طريقي

Fakat... Bebeğini ben büyütemem.
لكنني غير قادرة على تربيتها عوضا عنك

ebeveynlik konusunda sürekli kavga ederdik.
كُنا نتشاجر طوال الوقت حيال طريقة تربيتها.

O büyük bir jestti ama ebeveynlik daha çok her gün yapılan bir şey değil midir?
حسناً ، هذه لفتة كبير ولكن لم يعد واجبا عليك تربيتها تعلمْ ، مثل الاشياء اليومية؟