| Sadece bir kovada oturmak yerine Gördüğüm en güzel takımı giyiyorsun. | Open Subtitles | عدا أنك ترتدى الآن بدلة رائعة .بدلا عن جلوسك فى الدلو |
| Şimdi cehennemden fırlamış gelmiş gibi davranıyor. Dar kotlar giyiyor falan. | Open Subtitles | والان تبدوا وكأنه أحد صانعى الجحيم ترتدى سرولها الضيقه وكل شئ |
| - Gri mi giyiyordu dedin? - Hayır. | Open Subtitles | هل تقول بأنها كانت ترتدى رداءً رمادياً ؟ |
| Bekle bir saniye Rodney. Sen hâlâ kalkanı takıyorsun. | Open Subtitles | إنتظر يا رودنى أنت لا تزال ترتدى الدرع الواقى |
| Şimdi gerçekten zorlu bir şey yap da görelim pantolonunu giymek gibi mesela. | Open Subtitles | الآن, دعنى اراك تقوم بعمل بعمل قوى حقا مثل ان ترتدى سروالك |
| Dostlarım, bugün adalet mavi bereyle sahte elmaslı tasma takıyor. | Open Subtitles | اصدقائى, اليوم العدالة ترتدى مشبك شعر ازرق وطوق من الماس |
| Geceyi elf kostümü giymiş bir şişkoyla sevişerek geçirmek istemiştim sadece. | Open Subtitles | حسنا، فقط أريد قضاء الليلة وانا اقبل فتاة ترتدى زى قزم |
| İnsanlar hijab giyen kadınların dar görüşlü, radikal kişiler olduğunu sanıyorlar. | Open Subtitles | يعتقد الناس أن المرأة التى ترتدى الحجاب غير متفتحة و متطرفة |
| Sen kraliçenin üniformasını giydin ve eski okul fularını taktın. | Open Subtitles | كلا .. أنت ترتدى زى الملكه و كرافتة المدرسه القديمه |
| Ve, hep desenli pantolon giyiyorsun, beni uyutabileceğini mi sandın? | Open Subtitles | أنت ترتدى الألوان التى تروقنى وأنت تعتقد أننى لم ألاحظ هذا |
| Bunların hepsi birbirinin aynısı. Her gün aynı elbiseleri mi giyiyorsun? | Open Subtitles | اتعلم, كلها متشابهة هل ترتدى نفس الشئ كل يوم ؟ |
| Sarışın, iri gözlü şeffaf bluz giyiyor. | Open Subtitles | شقراء عينان كبيرتان متربية جدا ترتدى تلك البلوزات التى انظر خلالها |
| Eğer rastlarsak. Sanırım altın rengi bir elbise giyiyor. | Open Subtitles | حسنا ً , إن رأيناها أعتقد أنها ترتدى ذهبا ً |
| Evet. Bronz düğmeleri olan mavi yün bir giysi giyiyordu, sanırım. | Open Subtitles | اه,نعم,لقد كانت ترتدى فستانا صوف ازرق بزراير معدنية,لو لم أخطئ |
| Carlotta Adams incilerle bezenmiş siyah bir giysi giyiyordu. | Open Subtitles | كانت شارلوتا ادامز ترتدى فستانا اسودا مع عقد من اللولى |
| bunları benım ıcın takıyorsun sanırım | Open Subtitles | لا أظن أنك ترتدى كل هؤلاء فقط لإختبارهم لي |
| - Kimse demez aslında. Junior, en sevdiğim kravatı takıyorsun. | Open Subtitles | حسناً يا صغير أنت ترتدى ربطة عنقى المفضلة |
| Neden omuzları açık bir gelinlik giymek istediğini anlayamıyorum. | Open Subtitles | بصراحة انا لا اعرف لماذا لا تريدين ان ترتدى هذا |
| Eğer o kadın yaşıyor olsaydı bu yüzüğü takıyor oludu değil mi? - Hm. | Open Subtitles | إذا كانت هذة المرأة على قيد الحياة لكانت ترتدى هذة الخاتم , أليس كذلك ؟ |
| Belki gördüğümüz onca korkunç şeydendir ama, balerin eteği giymiş bir suaygırı bana eskisi kadar ürkütücü gelmiyor. | Open Subtitles | ربما هذه الأشياء المفزعة التى رأيناها لكن أفراس النهر التى ترتدى مايوهات لا تفزعنى بالطريقة التى إعتدت عليها |
| İki haftadır pembeden başka bir renk giyen bir kadın görmedim. | Open Subtitles | لم أرى إمرأة خلال الأسبوعين ترتدى لوناً آخر غير الورديّ |
| Mavi kazağı giydin diye bana malzemeleri taşıtıyorsun. | Open Subtitles | أنت ترتدى الملابس الزرقاء ستساعدنى فى إحضار ألة التصوير |
| Eşim mavi rengi çok sever, çelik mavisini, ve sabahları evin içindeyken böyle bir elbise giymeni istiyor. | Open Subtitles | زوجتى مولعة بظل لون معين اللون الازرق الفولاذى وتحبك ان ترتدى مثل هذا الفستان بالداخل |
| Herkes bronz tenli ve dekolte elbiseli sarışınları istiyor. | Open Subtitles | والكل يريد الشقراء التى ترتدى ملابس الشمس |
| - Komplo için mi giyindin ? | Open Subtitles | انت لايبدو عليك انك ترتدى زيا للمؤامره |
| Geldiğinde üzerinde sadece bir gecelik vardı. | Open Subtitles | فوافقت ، ثم لاحظت انها كانت ترتدى ملابس لا يليق الخروج بها للشارع |
| - 4 temmuz gibiydi aynen. - Sen neden pantalonunu giymiyorsun? | Open Subtitles | كانت مثل ألعاب العيد لما لا ترتدى سروالك؟ |
| Küçük bir köpek kılığındasın. Küçük köpekler fiyonk takar. | Open Subtitles | من المفروض ان تكون كلب صغير وكل الكلاب الصغيرة ترتدى وردة للعنق |