| Bu mezarlığı 1962'de kapattılar, fakat ben özel izin aldım. | Open Subtitles | المقبره قد اغلقت عام 1962 ولكنى حصلت على ترخيص استثنائى |
| İznini sorun. İzin olmadan adam kiralayamaz. | Open Subtitles | اطلبوا رؤية رخصته ، غير مسموح له أن يتعاقد مع عمّال دون الحصول على ترخيص |
| Sabıkası yok, tamamen işine bağlı, sınırdan geçiş izni var. | Open Subtitles | بدون سجل إجرامي, مضمون تماماً بالسندات, ولديه ترخيص للسفر للخارج |
| Onbaşı'nın 24 saatlik geçiş kartı yarın öğleden sonra geçerli. | Open Subtitles | ترخيص لمدة 24 ساعة لوكيل العريف تبدأ من غدا ظهرا |
| Yapay yılan ruhsatı XB71. Bu sen misin? Bu senin işin mi? | Open Subtitles | ترخيص الثعابين الصناعية إكس بى 71 أهذا أنت ؟ |
| Bu gece, Rothstein'in ruhsat alma çabasına bir göz atacağız. | Open Subtitles | الليلة سنلقي الضوء على محاولة أيس روذستين للحصول على ترخيص الولاية |
| Alfa Siyah düzeyi CIA'de en yüksek yetki seviyesidir. | Open Subtitles | أسود ألفا الأعلى مستوى ترخيص ضمن وكالة المخابرات المركزية. |
| İznini sorun. İzin olmadan adam kiralayamaz. | Open Subtitles | اطلبوا رؤية رخصته ، غير مسموح له أن يتعاقد مع عمّال دون الحصول على ترخيص |
| Yalnız, efendim, onu oraya koymak için izin alamıyoruz. | Open Subtitles | لكن، ياسيدى، لا نستطيع . الحصول على ترخيص لوضعه هناك |
| Özel izin almak için Şişman Adam'a gidersem, sebebini öğrenmek ister. | Open Subtitles | إذا ذهبت إلى الرجل البدين لشراء ترخيص خاص فسوف يريد معرفة السبب. |
| Dinle, serbest dolaşım izni olan herkesin isminin bulunduğu bir liste istiyorum. | Open Subtitles | اسمع،أريد قائمة بجميع الاشخاص الذين حصلوا على ترخيص كيو |
| Hükümetin izni olmadan yapmak ve satmak yasaktır. | Open Subtitles | صناعته و بيعه غير قانوني دون ترخيص من الحكومة |
| Ambrose Chapel 17 yıllık bir çalışan, özel istihbarat izni var. | Open Subtitles | مصلى أمبروز محارب 17 سنوات، خاصّ ترخيص إستخبارات. |
| Bize basın kartı vermelerinin tek nedeni senin oradan çıkmandı. | Open Subtitles | لقد أعطونا ترخيص الصحافة لسبب وحيد وهو أن يبعدوك عن هناك |
| Nibbler için talep ettiğim evcil hayvan ruhsatı geldi. | Open Subtitles | ترخيص الحيوانات الأليفة الذي طلبته لــ نيبلر قد وصل |
| Bir de ruhsat için baş vurdum böylece tedarikçilerden indirim alabiliriz. | Open Subtitles | وملئت طلب ترخيص من مجلس المدينة حتى نحصل على تخفيض .. من المورّدين |
| Faydası olacaksa size tam yetki sağlayabilirim. | Open Subtitles | إذا كان ذلك سيساعدكم، فسأحصل لكم على ترخيص كامل |
| Bilmek istersiniz diye söylüyorum Samurai kılıcı için taşıma iznim var, tamam mı? | Open Subtitles | حسنا فقط حتى نعرفوا يا رفاق حصلت على ترخيص لسيف الساموراي , حسنا؟ |
| Ya da onlara neden Parsons'ın kısa süre önce satış lisansı için başvurduğunu ya da Parsons'ın, ailesine koleksiyonunu birilerinin çalmak isteyebileceğini söylediğini anlatmıyordu. | Open Subtitles | للحصول على ترخيص لبيعها ولا علموا أن بارسونز قد حذر عائلته أن بعض الناس قد يريدون سرقة مجموعته |
| Kolonilere saldırı gerçekleşmeden önce... - ...erişim yetkisi seviyeniz yüksek miydi? | Open Subtitles | قبل الهُجوم على المُستعمرات أكان لديك ترخيص أمنى عالى المُستوى ؟ |
| Kocanın doktorluk lisansını alacağım, ve seni cinayete teşebbüsten tutuklatacağım. | Open Subtitles | سوف أحصل على ترخيص زوجك الطبي وسوف أحبسك لمحاولة القتل |
| -Arama emri çıkarabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا الحصول على ترخيص تفتيش بأمر المحكمة |
| Turistleri taşımak için iznin yok ve Yasa dışı göçe yardım ve yataklık etme yasasının ihlali söz konusu. | Open Subtitles | ليس لديك ترخيص لنقل السياح وهذا أكبر خرق للقانون المساعدة وتحريض المهاجرين غير الشرعيين |
| Üçüncü dereceden yetkim var ve SSBI belgem iki ay önce yenilendi. | Open Subtitles | لمعلوماتك,تعرف انا حائز على ترخيص من المستوى الثالث وتحقيقي في عمليات فائقة السريه تم تجديده منذ شهرين |
| Bak dostum. Daha önce izinsiz avlandığım için ceza kestiler. | Open Subtitles | أسمع يا رجل ذهبت بمهمات للصيد بدون ترخيص من قبل |
| Ve biteceği gün, bu sistemi kullanmak için birilerine yüksek lisans ücretleri ödeyeceğinize emin olabilirsiniz. | TED | وعندما يصلان إلى حل، فتوقعوا أنكم ستدفعون لأحدهم رسوم ترخيص جد ضخمة لاستخدام هذه الأشياء. |