| O iyi bir müşteriydi ve polisler geldiğinde, sıkılmasını istemedin. | Open Subtitles | لأنها كانت زبونة جيدة ولم تردها أن تُحرج عندما تأتي الشرطة |
| Bir denizciyle evlenerek kariyerini bırakmasını istemedin ama engel olamadın. | Open Subtitles | لم تردها أن تتخلى عن مهنتها لتتزوج من بحار لكنك لم تستطع أن توقفها |
| Nişanlı olduğunu bilmesini istemedin mi? | Open Subtitles | أنت لم تردها أن تعرف بأنك مرتبط? |
| Onu orada istemedin, bıçağını çektin-- | Open Subtitles | وأنت لم تردها هناك، لذا سحبت سكينك... |
| Onu istemedin. | Open Subtitles | لم تردها. |