| Ben,Malaika beni gönderdi dedim, bu Malaika ama o beni göndermedi. | Open Subtitles | قلت أن ماليكا ارسلتني .. هذه ماليكا ولكنها لم ترسلني |
| - Yalan söylemedim. Kimseden para almadım ve beni Nijer'e karım göndermedi. Şimdi gidin. | Open Subtitles | لم أكذب, لم أستلم أية دفعات وزوجتي لم ترسلني, والآن أرحلوا |
| Beni hapse geri gönderme imkanın varken neden bunu yapayım ki? | Open Subtitles | لم سأفعل هذا الآن؟ وانا اعلم انك قد ترسلني مباشرة للسجن؟ |
| Annem beni kozmetik okuluna göndermek için her türlü fedakarlıkta bulundu. | Open Subtitles | .. أمي قد ضحت بكل شيء حتى ترسلني إلى مدرسة التجميل |
| Seçilmişler peşimdeyken beni bir cadının peşinden göndermen yani. | Open Subtitles | ترسلني إلى إحدى الساحرات ليكتشف المسحورات أثري؟ |
| Sana bakmam için yollamadı aslında. | Open Subtitles | قبل أن يحوي الوضع قليلا من الغرابه في الواقع لم ترسلني لأطمإن عليكِ |
| Belliydi. Beni sürekli erkeklere hediye almaya gönderirdi. | Open Subtitles | كان ذلكَ واضحاً كانت ترسلني لشراء هدايا رجالية |
| - Beni Londra'ya gönderiyor. | Open Subtitles | ــ وسوف ترسلني إلى لندن ــ متى؟ هذا الصباح؟ |
| Eskiden, beni Meksika'ya geri göndermeden önce annemle sürekli Gökevi'ne giderdik. | Open Subtitles | كنت معتاداً على الذهاب طول الوقت للقبب الفلكية رفقة أمي، قبل أن ترسلني إلى المكسيك. |
| Baba! Sen beni böyle bir kriket maçı günü ne diye bankaya gönderiyorsun ki? | Open Subtitles | أبي لماذا ترسلني للبنك في يوم مبـــــاراة الكريكيت |
| - Yalan söylemedim. Kimseden para almadım ve beni Nijer'e karım göndermedi. Şimdi gidin. | Open Subtitles | لم أكذب, لم أستلم أية دفعات وزوجتي لم ترسلني, والآن أرحلوا |
| Annem beni Dünya'ya aşık olmak çocuk yapmak, beyaz çitli evlerde yaşamak için göndermedi. | Open Subtitles | ولكن لم ترسلني أمي للأرض لأاقع بغرام بشري، وأحظى بأطفال والعيش بمنزل بسياج أبيض مدبب |
| Ve o Malaika Arora değil. Yani o beni göndermedi, | Open Subtitles | وهي ليست ماليكا ارورا لذا هي لم ترسلني |
| Sen de bana hiçbirşey gönderme. Umurumda değil. | Open Subtitles | ،وأريدك أن ترسلني لأي شيء لايهمني مهما كان |
| Lütfen beni Camp David'e gönderme. | Open Subtitles | بناءً على المطالب الوطنية الملحة جون كينيدي يتحدث إلى الامة هذه الليلة أرجوك لا ترسلني إلى كامب ديفيد |
| Annem beni erkek gibi yapmak için Viyetnama göndermek istedi. | Open Subtitles | أمي حاولت أن ترسلني الى فيتنام حتى أصبح رجلاً |
| Ölüyorum. Beni oraya göndermen gerek. Böylece görevimi yapabilirim. | Open Subtitles | إني أموت، يجب أن ترسلني إلى هناك، حتى أقوم بواجبي |
| Beni Bayan Grant yollamadı. | Open Subtitles | أنا ... السيدة غرانت لم ترسلني . |
| Beni hep kendisine gazoz ve dondurma almaya gönderirdi. | Open Subtitles | لقد كانت دائما ترسلني لأحضر لها الصودا، المثلجات. |
| Annem beni bir aylığına terapiste gönderiyor. | Open Subtitles | لقد كانت أمي ترسلني إلى معالج نفسي منذ أشهر |
| Bilmem. Uzaylı beni gereken yere göndermeden önce onu öldürdünüz herhalde. | Open Subtitles | يجب أن كنت قد قتلت الغريبة قبل أن ترسلني إلى المكان الصحيح. |
| Howard o paketleri senmi gönderiyorsun? | Open Subtitles | لذا أصغ هاوارد، له أنت ترسلني هذه الرزم؟ |
| Niye beni işe J.P.'yle gönderdin? Anlasaydı ne olacaktı? | Open Subtitles | لماذا ترسلني للعمل وجي بي معي ماذا يَحْدثُ لو إكتشفُ؟ |
| Beni kimsenin olmadığı bir yere yolluyorsun eğer vurulursam, sürünerek geri dönmem gerekecek | Open Subtitles | أنت ترسلني إلى المجهول، وإن سقطت، سأضطر للعودة زاحفاً. |
| Beni oraya o uçağın yolcularını bulmaya göndermedin değil mi? | Open Subtitles | لم ترسلني إلى هناك لأجدَ ركّاباً من تلك الطائرة، أليس كذلك؟ |
| Ve beni o lanet olası kliniğe geri gönderemezsin. | Open Subtitles | ومن سابع المستحيلات بأنك سوف ترسلني إلى تلك العيادة |
| Tabii Beni eve göndereceğine söz vermezsen. Çok uzun zamandır buradayım. | Open Subtitles | إلا إذا تعدني بأن ترسلني للوطن , لقد كنت هنا لفترة طويلة |