| Havza yasasının, işlerini kaybettikleri için verilen teselli ödülü olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | قانون حوض تجميع الماء هو جائزة ترضية لهم جزاء فقدانهم لوظائفهم. |
| Eğer herhangi bir teselli olacaksa bilmeni isterim ki ben masumum | Open Subtitles | وهذه أقل ترضية لكِ ، وأود أن تعرفي بأنني بريء |
| Burada en az 1000 dolar vardır. Fena teselli ikramiyesi değil, ha? | Open Subtitles | لابد و أن هنا 1000دولار جائزة ترضية ليست سيئة, هاه؟ |
| NAVSAT, sınırdan sonra izini kaybetti, ama bir teselli ikramiyesi kazandık. | Open Subtitles | قمر البحرية الصناعي فقد اثره على الحدود و لكنا حصلنا على جائزة ترضية بدلا عنه |
| O zaman 10 milyon dolarlık rüşvet fonunu oluştura bileceği hakkında bir fikrin var. | Open Subtitles | حسناً، إذن لديك فكرة جيّدة حول أيّ مسؤول من المدينة سيكون قادراً على إخفاء مال ترضية بـ10 ملايين. |
| Ölenlerin aileleri için bir anlaşma önermek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أقدّم ترضية للعائلات. |
| Buradaki numaraları alabilirsiniz. teselli ödülü olarak düşün. | Open Subtitles | تستطيع سحب الأرقام منه وإعتبرها جائزة ترضية مننا. |
| Kaybettin ama teselli ödülü alacaksın. | Open Subtitles | لكن لا تقلق بالرغم من أنك خسرت سوف تحصل على جائزة ترضية لطيفة |
| İkimizde ne olduğumu biliyoruz benim ödülüm biraz teselli oldu. | Open Subtitles | لأننا على حد سواء نعرف ما كنته بالنسبة لكِ كنت جائزة ترضية |
| Çok iyi bir tutuklama olmuş. Aslında daha çok bir teselli ikramiyesiydi. | Open Subtitles | في الواقع ، تبدو و كأنها أفضل من جائزة ترضية |
| Bu teselli ödülü bulunan türden bir şey değil. | Open Subtitles | ومن ثم انه مجرد 15 سنوات قد ولت انها ليست ذلك النوع من الأشياء حيث هناك مكافأة ترضية |
| Palavralarına inandığım için bu teselli ödülünü aldım. | Open Subtitles | لكنني لم أحصل على هذا كجائزة ترضية من التصديق بكل هرائه |
| Sana teselli ödülü olarak verilen mevkiye ulaşmak için çok uğraştım. | Open Subtitles | إني فقط عملت بمشقة لأحصل على الرتبة التي عرضت عليك كجائزة ترضية. |
| Bir kahraman olarak ölmek de güzel bir teselli ödülü. | Open Subtitles | الموت بطلا لامر جيد كما جائزة ترضية مثل أي. |
| teselli ödülünü siyah bir yarrak san diye sana milyonlarca dolar vermedim. | Open Subtitles | لم أقدم لك الملايين، لتعتبري معاشرة أسود كجائزة ترضية لكِ |
| - Harika bir teselli olurdu. | Open Subtitles | - - انها تريد ان تكون جحيما لجائزة ترضية |
| İnan bana o isim bir teselli ikramiyesi. | Open Subtitles | ثق بي، الاسم مجرد جائزة ترضية. |
| Çocuklarla zaman geçirmek teselli ödülü değil. | Open Subtitles | قضاء الوقت مع الأطفال ليس هدية ترضية. |
| Sanki bir teselli ödülü almışsın ve ne yapacağını bilemiyormuş gibi? | Open Subtitles | كما لو كنت قد تلقى جائزة ترضية ... وكنت لا أعرف ماذا أفعل؟ |
| Evet, bu beni üzecek ama senin teselli ödülün olmayacağım. | Open Subtitles | نعم، سأحزنولكن ... أنا لست جائزة ترضية |
| patalojik bir yalancı gizli rüşvet fonunu buluyor ve açıklmaya karar veriyor. | Open Subtitles | كان كاذباُ قهرياً صادف أموال ترضية سريّة، ومن ثمّ قرّر كشفها. |
| Demek ki Bay Coupet yönetim kurulu tarafından yetkilendirildi ve Fransız Sağlık Bakanlığı müşterilerinize bir anlaşma teklif etmenizi istedi. | Open Subtitles | تم تفويض السيد (كوبيه) من مجلس ادارته ووزارة الصحة الفرنسية بتقديم ترضية لموكليك. |