| Ve nihayet ofis elemanı, hak ettiğinin çok üzerinde terfi almış. | Open Subtitles | ما يتركني في مواجهة الساعي الذي ترقى لأبعد من طموحاته |
| Genç adamın biri gece vardiyasından terfi etmiş, sonra da kendisini Tanrı'nın bir hediyesi sanmış. | Open Subtitles | رجل لطيف شاب قد ترقى من المناوبة المسائية والآن يظن نفسه هبة الله لعلم الطب الشرعي |
| Doğal Yaşamı Koruma Teşkilatı'nın başına terfi edecek. | Open Subtitles | ترقى لمنصب رئيسة وكالة حماية البيئة في الولاية |
| Onun yerine ülkenin en yüksek hukuki makamlardan birine yükseldi. | Open Subtitles | لقد ترقى بدلا من ذلك الى ارفع منصب قانوني في البلاد |
| Herifçioğlu şimdi kesin terfi etmiştir. | Open Subtitles | بالتأكيد ترقى لملازم أول بسبب ذلك |
| Bölüm şefi olmanın bir faydası da... 00 rütbesine terfi eden herkesi tanımak, öyle değil mi? | Open Subtitles | فائدة أن تكون رئيس القسم... إنني سأعلم إن كان هناك من... ترقى ليكون بصفرين... |
| Bölüm başkanı olarak 00 rütbesine terfi eden birinden haberim olurdu değil mi? | Open Subtitles | فائدة أن تكون رئيس القسم... إنني سأعلم إن كان هناك من... ترقى ليكون بصفرين... |
| Evet, kanımı verdim ama terfi alan Bristol oldu. | Open Subtitles | نعم أنا الذي أجهدت نفسي و بريستول ترقى |
| Herif terfi aldığından beri beni işte çıkarmak için mazeret arar oldu. | Open Subtitles | حتى عندما ترقى يريد عذرا لكي يطردني |
| Vay, sahneye çıkmış. terfi ettirilmiş olmalı. | Open Subtitles | وااو ، إنه على المنصة ، لابد انه ترقى |
| terfi edersen, emirleri sen verebilirsin. | Open Subtitles | ترقى أولا, ثم يمكنك أصدار الأوامر |
| Frankie oraya gitsin. Kahvaltı servis eden her yeri kontrol etsin. terfi aldığını sanıyordum. | Open Subtitles | أحضري فرانكي الى هنا و اطلبي منه أن يتحقق من كل مكان للوجبات السريعة و كل مطعم يقدم وجبة الإفطار أعتقدت أنه ترقى ليس بعد |
| Hava kuvvetlerinde çok hızlı terfi etmiş. | Open Subtitles | لقد ترقى بسرعة في القوى الجوية |
| terfi aldığı gün Von Paulus teslim oldu. | Open Subtitles | فـى نفس اليوم الـذى ترقى فيـه قام (فون باولوس) بتسليم نفسه |
| terfi etti. Yerini ben aldım. | Open Subtitles | ترقى أخذت مكانه |
| Sonunda. Gil büyüklerin ligine terfi ediyor. | Open Subtitles | أخيراً ، ترقى (غيل) ليشغل مركز الكبار ، مرحى! |
| Dinle bak. Babam terfi ettirildiğini yazmış. | Open Subtitles | هل سمعت ، يقول أبي أن قد ترقى |
| Nasıl başladı, EPA'da nasıl yükseldi, nasıl öldü. | Open Subtitles | كيف بدأ، كيف ترقى في وكالة حماية البيئة، وكيف توفي. |
| Büyük bir gayret göstererek bir müddet sonra tezgahtarlık pozisyonuna yükseldi. | Open Subtitles | بكل الحرص ، لقد ترقى إلى منصب كاتب |
| Sonny Black yükseldi. | Open Subtitles | سوني بلاك ترقى. |
| Goa'uld Anubis yükselmeyi öğrenmiş. | Open Subtitles | الـ * جواؤالد * يبدوا انه فهم وتعلم كيف ترقى |