"تركت عملي" - Translation from Arabic to Turkish

• işimi bıraktım
• işimden ayrıldım
• İşimden ayrılıp

On ay sonra işimi bıraktım, buna daha fazla katlanamayacağımı söyledim.
وبعد 10 أشهر ، تركت عملي . وقلت لنفسي بأني لن أحتمل ذلك بعد.

Bu yüzden işimi bıraktım ve uğraşmam gereken konunun bu olduğuna karar verdim.
لذا تركت عملي وقررت أن هذه هي القضية التي أريد معالجتها

Gazetedeki işimi bıraktım, okulumu kapattım, kalemlerimi, fırçalarımı ve mürekkeplerimi paketledim, seyahate çıkmaya karar verdim.
تركت عملي في الجرائد، أغلقت مدرستي، وحزمت أقلامي والفرش، والحبر، وقررت أن أسافر.

İşimden ayrıldım ve şu an içmekte olduğunuz o iğrenç meyve sularını hazırlamaya başladım.
تركت عملي وبدئت أشرب العصير نفس العصير العضوي الذي تشربونه الأن .. هنا

Bütün dikkatimi onun işine vereyim diye işimden ayrıldım ben.
تركت عملي لكي نركز على عمله ...توقفت عن التفكير بالإنجاب

Yaptığım şeylerden biri şuydu, bu sorulardan öylesine bıkmış ve bu hikâyelere öylesine sinirlenmiştim ki, işimden ayrıldım ve böylece tam zamanlı olarak bu konuda çalıştım, bir sene boyunca dünyanın farklı yerlerine seyahat ederek şirketlerde, ülkelerde ve kâr amacı gütmeyen kuruluşlarda etkili ve etkisiz liderlik uygulamalarını öğrendim.
أحد الأشياء التي قمت بها، شغلت هذه الأسئلة كل تفكيري كما أنني أصبت بالإحباط بسبب تلك القصص، لدرجة أنني تركت عملي لكي أتفرغ كليا لدراسة هذه الأسئلة، ثم قضيت سنة في السفر إلى أنحاء مختلفة من العالم لتعلم ممارسات القيادة الفعالة وغير الفعالة في الشركات، والدول والمنظمات غير الربحية.

İşimden ayrılıp roman yazacağımı söylesem?
ماذا لو قلت لك أنني تركت عملي وأنني سأكتب رواية؟

Ben de işimi bıraktım stoktaki paramı dükkana yatırdım.
.. لذا .. لقد تركت عملي و أخذت ما إدخرته خلال عملى .. و ذهبت إلى متجر الحيوانات الاليفة

Bunu çekmek için işimi bıraktım ve para kazanırım sandım.
لقد تركت عملي, من أجل أن أحصل على هذا وأجلبه لك وأتوقع أن أحصل على جهدي

Evde kalıp sana ve evlat edineceğimizi söylediğin tombul bebeğe bakmak için işimi bıraktım ama ortada bebek falan yok.
كأنني كنت من الرابحين. لقد تركت عملي لأبقى في المنزل وأهتم بك وبالطفل الجميل الذي وعدتني به.

Onu tekrar görmemek için işimi bıraktım.
تركت عملي لكي لا أراها مرة أخرى

Sizinle birlikte olabilmek için eski işimi bıraktım.
ولكنني تركت عملي القديم كي أكون معكِ.

Muhasebecilik işimi bıraktım ve Dr. Murray için çalışmaya başladım.
تركت عملي كمحاسب للعمل لدى الطبيب (موراي)

Annem hasta olduğu için işimi bıraktım.
تركت عملي لأن والدتي مريضة

O durumda birisinin yapacağı tek mantıklı şeyi yapmak için yola koyuldum: İşimi bıraktım ve bu cesur hayali gerçekleştirmeyi denedim, yeniden keşfedilmiş, yeniden düşünülmüş, "IKAR" adını verdiğimiz o dini yaşam, "öz" veya "maddenin kalbi" anlamına geliyor.
وجلست للقيام بالأمرالمنطقي الوحيد الذي يمكن أن يقوم به شخص ما في حياته: تركت عملي وحاولت تحقيق هذا الحلم الجريء، وضع الحياة الدينية وإعادة النظر فيها والتي سندعوها "أيكارا"، والتي تعني " الجوهر" أو "قلب الشيء".

İşimden ayrıldım ve Cincinnati'den taşınıyoruz.
لقد تركت عملي وسننتقل من سينسيناتي

Baba, şirketteki işimden ayrıldım.
أبي انا تركت عملي بالوكالة

Daha yeni, bir anda işimden ayrıldım.
لقد تركت عملي من العدم.

Tekrar... işimden ayrıldım.
لقد تركت عملي...

İşimden ayrıldım.
تركت عملي.