"تركى" - Translation from Arabic to Turkish

• Türk
• bırakamazsın

Daha önce kim basit bir Türk tüccar görmüş ki.
من الذى سمع من قبل عن رجل اعمال تركى بسيط ؟

Kuvvetli'nin Türk ajanı olduğunu söylüyorsun yani?
هل تحاول ان تقول ان كوفاتلى هو عميل تركى ؟

Türk ajanı olduğunu bana neden söylemedin?
لو انك عميل تركى, لماذا لم تخبرنى بهذا مبكرا ؟

Türk burnu ve Tatar dudağı, ay tutulması sırasında kesilmişinden.
أنف فرخة تركى وشفتا تترى قطعت عند خسوف القمر

Şimdi beni burada bir başına bırakamazsın. Lütfen!
لذا لاتستطيع تركى وحيدة الأن

Kaba bir Türk'le evlendi. Ondan sonra da kimse onunla konuşmadı.
تزوجت من شخص تركى أو شئ كهذا لم نتحدث أبدا عن ذلك

Artık kilisenin içinde bir Türk sesi yükseliyordu, ve İslam'ın ilk sözleri yankılanmaya paşlıyordu...
فى داخل الكنيسة تردد فى الأصداء صوت تركى يعلن باللغة العربية أول أعمدة الإسلام

Üç ay önce Türk atölyesine yapılan bir baskını hatırlıyor musun?
هجوم على محل حلويات تركى منذ ثلاثة شهور؟

Avrupa'da birkaç düşes ve kontes için girdiği düellolardan hep sağ çıkmıştı, ta ki,kıskanç bir Türk'ün onun kalbini sökmeleri için katiller kiralamasına kadar.
لقد نجا من بعض المبارزات على بعض الدوقات و الكونتيسات الأوروبيات التى كان يقوم بها فقط مع تركى غيور قد استأجر بعض القتلة لقطع قلبه

600 yatak ve yaklaşık 2000 yaralı Türk var.
ان بها 600 سرير و2000 تركى مصاب

"Anita Hanse". Türk bayraklı bir yük gemisi.
"آنيتا هانس" سفينة تجارية تعلق علم تركى.

Yüzbaşı Louis Hyde, bir Türk top mevziinin ele geçirilmesinde üstün bir cesaret ve güç örneği göstermiş.
كابتن لويس هايد" الذى ابدى شجاعه وقوة غير طبيعية" فى الاستيلاء على مدفع تركى

Ben Türk'üm, tütün satıyorum.
انا تركى. انا ابيع التبغ

Ben Türk'üm Graham.
انا تركى يا جراهام

Amerikan, İngiliz, veya Türk?
تركى أو إنجليزى أو أمريكى ؟

İki dakia, Türk.
دقيقتان، يا تركى

Onu Türk hapishanesinden çıkardım.
هارب . من سجن تركى

Ben, Türk'üm.
أنا تركى

Beni böyle bırakamazsın!
لا يمكنك تركى هكذا

Beni buna takılı bırakamazsın!
لا يمكنك تركى معلقاً هكذا.

- Lütfen, beni bırakamazsın.
-من فضلك، لا يمكنك تركى