| Deneyin sonunda, konsantre olmakta zorlanıyordu, kısa süreli belleğiyle sorunlar yaşıyordu. paranoyak hale geldi, halüsinasyon görmeye başladı. | TED | وفي نهاية التجربة كان يبذل جهداً ليحافظ على تركيزه. وواجه مشكلة مع الذاكرة قصيرة المدى. وأصيب بالهذيان. ثم بدأ يهلوس. |
| - Korkutucuydu. Yani, o adam o kadar konsantre olmuştu ki. Ayrıca, o zaten korkutucu bir adamdı. | Open Subtitles | لقد كان تركيزه عالياً جداً بالاضافه الى انه كان سيخيف اي أحد ايضاً |
| Hey, hey, hey. Hadi, kaybolun ortadan. Konsantrasyonunu bozuyorsunuz. | Open Subtitles | هيا، انصرفا أنتما الإثنان أنتما تفقداه تركيزه |
| Bu çocuk onu kesmeme rağmen bir kere bile ses çıkarmadı demek ki Konsantrasyonunu kaybetmedi. | Open Subtitles | ... هذا الفتى لا يصدر أي صوت عندما يجرح حتى لا يفقده ذلك تركيزه ... |
| Dikkatini başka yöne çekmek için herşeyi denedim ama yararsız, ve annem gelmeden O'nu durdurmam gerek. | Open Subtitles | حاولت أن أجذب تركيزه إلي لكن لافائدة وأريده حقاً أن يتوقف قبل أن تعود أمي |
| dikkati cenazeden çok onlara odaklananlara dikkat edin. | Open Subtitles | ابحثوا عن اي شخص تركيزه منصب عليهما عوضا عن الجنازة بحد ذاتها |
| Onun asıl önemli olan şeye odaklanmasını sağlamak haftalarımı aldı. | Open Subtitles | استغرقت أسابيع ريثما وجّهت تركيزه لما يهم فعلًا. |
| Eğer 10 hafta boyunca programa bağlı kalırsa, eminim konsantrasyonu gelişecektir. | Open Subtitles | لو هو التزم بالبرنامج كل العشر اسابيع انا متاكد ان تركيزه سيتحسن. |
| Bizden rahatsız olmadan böylece daha iyi konsantre olabiliyor. | Open Subtitles | ،بتلك الطريقة يمكنه التركيز بطريقة أفضل ولا يُشتّت تركيزه بنا |
| Dikkatini topluyor, konsantre oluyor. | Open Subtitles | إنه فقط يتأمل ، ليستجمع تركيزه لا داعي للقلق |
| Çoğumuz bir yaratığın, yerden cisimlenen tuhaf kısmına konsantre olmuştuk. | Open Subtitles | مُعظمنا كان تركيزه مُنصبّاً على المنظر العجيب للمخلوق الذي يتجسّد من باطن الأرضية. |
| Konsantrasyonunu bozmaktan korkardım. | Open Subtitles | لم أرد ان أقطع تركيزه |
| Adamın Konsantrasyonunu mahvettin. | Open Subtitles | ألا ترى أنك تفسدى تركيزه |
| - Konsantrasyonunu bozuyorsun. | Open Subtitles | -صمتاً، أنت تفقده تركيزه |
| İkiniz de kaybolun. Dikkatini dağıtıyorsunuz. -Özür dilerim. | Open Subtitles | هيا، انصرفا أنتما الإثنان أنتما تفقداه تركيزه |
| Bak, buralarda tembellik edip Lawson'ın Dikkatini dağıtmadığın sürece ne yaptığın umurumda değil. | Open Subtitles | فلتنظري .. طالما لن تتكاسلين هنا و تجعلى لوسن يفقد تركيزه انا لا يعنينى ما تفعلى |
| Annesi seyirciler arasından el sallayınca dikkati dağıldı. | Open Subtitles | ؟ فقد تركيزه عندما أمه لوحت له مع الجمهور |
| İkisi birden saldırdığında, dikkati dağılıyor, ve derisi savunmasız kalıyor. | Open Subtitles | إذا كان هنالك إثنان يهاجمونه فإنه يفقد تركيزه و مهارتها قابلة للإستخدام مرة أخرى |
| İkinizin de odaklanmasını istiyorum. | Open Subtitles | صحيح؟ اريد من كلاكما ان يستجمع تركيزه |
| Onu yönlendirmeli, odaklanmasını sağlamalıyız. | Open Subtitles | علينا إرشاده والحفاظ على تركيزه. |
| Tek başımıza gitsek daha iyi olur bu konsantrasyonu için daha iyi. | Open Subtitles | امم , تعلم , من الافضل لو كنا لوحدنا لان هذا افضل من اجل تركيزه |