| Çünkü düğünümüzün her detayının senin istediğin gibi olmasını istiyorum. | Open Subtitles | لأني أريد من كافة تفاصيل زفافنا أن تكون كما تريدينها |
| Biraz çukulata bırakmıştım. Şimdi ister misn? | Open Subtitles | لقد احتفظت بقطعة شوكلاته هل تريدينها الآن؟ |
| Lauren'ın köstebek olduğunu mu düşünüyorsun, yoksa köstebek olmasını mı istersin? | Open Subtitles | هل تعتقدين أنها هي الخائنة ، أم أنكِ تريدينها أن تُصبح هي الخائنة ؟ |
| Nereye istersen haftalık ödemeleri oraya yapacaklar. | Open Subtitles | نعم ، سأجعل الدفعيات الإسبوعية كما تريدينها بالضبط |
| - Buradan ayrılamam. - İstiyor musun, istemiyor musun? | Open Subtitles | ـ لايمكنني أن أترك محل عملي ـ هل تريدينها أم لا ؟ |
| Şey, belki de sadece gelmesini istediğini söylemeni bekledi. Biliyor musun? | Open Subtitles | ربما أرادت أن تسمع منكِ أنكِ تريدينها هناك |
| - Niçin gelmesini istemiyorsun? | Open Subtitles | ما هي المشكلة بينك و بين روز لماذا لا تريدينها أن تأتي لزيارتنا |
| Herhangi bir dersten geç. Sana istediğin arabayı alacağım. Yok. | Open Subtitles | فقط انجحي بماده واحده سوف اشتري لك اي سياره تريدينها |
| Tabii, istediğin gibi çevir ama yine de söylediğim doğru. | Open Subtitles | بالتأكيد. ضعيها بالطريقة التي تريدينها انها لا تزال بيان صحيح |
| Eğer bu kötü alışkanlıklara devam edersen asla istediğin hayata sahip olamayacaksın. | Open Subtitles | حسناً, لن تحظي بالحياة التي تريدينها إذا إستمريتي على هذه العادات السيئة. |
| Çekmek istemediği bir diziyi sen çekmek istersen daha da çok çekmek ister. | Open Subtitles | ستوقع على دراما لا تريدها لأنها سمعت فقط أنكِ تريدينها |
| FB: Bir kız, kız kardeşini sevdiğinde, Washington DC'de Ulusal Tiyatro'da ilk gösterini oynarken kardeşinin seyirciler arasında olmasını ister. | TED | عندما تحب أختٌ أختها، تريدينها بين الحضور عندما تؤدين العروض الأولى في المسرح الوطني في "واشنطن" العاصمة. |
| Sen işi istersin, o istemezmiş gibi davranır. | Open Subtitles | أنت ستسألين نفسك و هو يتظاهر بأنك تريدينها |
| Bizde de var. Ne kadar istersin? | Open Subtitles | يا الهى , لدينا هذا ما الكمية التى تريدينها ؟ |
| Şimdi gerçeği bilmek istiyor musunuz? | Open Subtitles | الآن، ألا تودين معرفة الحقيقة ؟ لأنني أعرف أنكِ تريدينها |
| Yılda iki kere ziyarete geliyor, görmek istediğini görüyor. Senden bunu istediğime inanamıyorum. | Open Subtitles | أمي تزورني مرتين في السنة مالذي تريدينها رؤيته؟ |
| Bence sen bu zinanın hoş olmasını falan istemiyorsun. | Open Subtitles | أتعلمين ، أنتِ لا تريدين لهذه العلاقة أن تكون لطيفة بل لا تريدينها على الإطلاق |
| Ne istiyorsan onu yapalım, ama ağlama. | Open Subtitles | يمكن أن يسير الامر بالطريقة التي تريدينها لا تبكي الآن فقط |
| Biraz zayıflamasını, böylece sizin gibi cicili bicili kıyafetler giyebilmesini istiyorsunuz. | Open Subtitles | تريدينها أن تفقد بعض الوزن كي ترتدي ملابس جميلة مثلك |
| Yani bana sormadan, yeni patronuma gidip düğüne gelmesini istemediğini mi söyledin. | Open Subtitles | لذا أخبرتي رئيستي الجديدة أنك لا تريدينها في الحفل؟ |
| Çünkü senin istemediğin şeyleri isteyen insanlar için zamanın yok. | Open Subtitles | لأنكِ لا تملكين وقتًا للأشخاص الذين يريدون أشياءً لا تريدينها. |
| Nakit istediğinizden emin misiniz? | Open Subtitles | أمتأكدة أنكِ تريدينها نقداً؟ |
| Leonesse güvende olduğunuz haberini bekliyor. İstediğiniz mesajı göndereyim. | Open Subtitles | ليونيس تنتظر الأخبار عن سلامتك جون سيرسل أى رساله تريدينها |