Trinity'nin ölüp ölmemesine karar vermem gerektiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تعنين أنني يجب ان اختار ان تعيش ترينيتي او تموت؟ |
Solundaki kapı Matrix'e ve Trinity'ye geri dönmeni sağlayacak. Böylece türün yok olacak. | Open Subtitles | والباب الايسر يقودك الى العودة الى الماتركس الى ترينيتي وفناء الجنس البشري |
Trinity'nin ölüp ölmemesine karar vermem gerektiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تعنين أنني يجب ان اختار ان تعيش ترينيتي او تموت؟ |
Solundaki kapı Matrix'e ve Trinity'ye geri dönmeni sağlayacak. Böylece türün yok olacak. | Open Subtitles | والباب الايسر يقودك الى العودة الى الماتركس الى ترينيتي وفناء الجنس البشري |
Biliyor musun, Dublin'deki Trinity Üniversitesi'nde öğrenciyken William Butler Yeats gibi olmak istiyordum. | Open Subtitles | انت تعرف عندما كنت طالبا جامعيا في كلية ترينيتي في دبلن اردت ان اكون كاتب معروف |
Bunu cevaplama görevi, daha sonra Dublin Trinity Kolejinde bir doktora öğrencisi olan Aoife McLysaght'a düştü. | Open Subtitles | مهمة الإجابة عن هذا السؤال وقعت على عاتق إيفا ماكليزت التي كانت حينها طالبة دكتوراه بكلية ترينيتي في دبلن |
Hikayeme Trinity'deki atom bombasıyla başlıyorum, yani Manhattan Projesi'yle. Aslında bu biraz TED'e benziyordu, birçok akıllı insanı bir araya getirmişti. | TED | سأبدأ القصة من أول قنبلة نووية في ترينيتي والتي كانت تدعى بمشروع مانهاتن. كان إلى حد ما شبيها بتيد لقد جمع الكثير من الأذكياء معا |
Şu anda Trinity Hastanesinde. Ameliyata alıyorlar. | Open Subtitles | "أنها بمستشفى "ترينيتي يصحبوها لإجراء جراحة الأن |
"adres, Trinity erkek yurdu, ailesi bilinmiyor, 11 yaşında" | Open Subtitles | يقيم في ملجأ "ترينيتي" للأولاد عائلته مجهوله عمره 11 عام |
Julia, son dakika haberi, Trinity uyandı. | Open Subtitles | جوليا" لدينا خبر عاجل ترينيتي افاق من الغيبوبه |
Mount Trinity Hastahenesi Cliff Williams'ın ölümünü onayladı. | Open Subtitles | مستشفى (ماونت ترينيتي) أعلنت للتو وفاة كليف ويليامز |
Trinity sakın pes etme. | Open Subtitles | ترينيتي لا تتركيني الآن |
Bu korsan Trinity takma adını kullanıyor. Bütün bildiğimiz bu. | Open Subtitles | هذا المتسلل يستخدم اسم مستعار (ترينيتي)ً هذا كل شيء |
Bu Trinity korsanlar arasında iyi biliniyormuş. | Open Subtitles | هذه(ترينيتي) كانت مشهور في تسلل الكومبيوتر |
Yemek harikaydı, Trinity. | Open Subtitles | وجبة الطعام الرائعة، ترينيتي. |
Trimurty değil amca, Trinity. | Open Subtitles | ليست ترمونتي عمي, ترينيتي. |
Trinity Caddesine doğru yöneldi. | Open Subtitles | إنه يتجه نحو شارع ترينيتي |
Dal Bello'nun çalıştığı "Trinity Restoran Tedarik" şirketi gibi mi? | Open Subtitles | مثل مكان عمل (دال بيلو)، مطعم (ترينيتي) للتوريد؟ بالضبط. |
Trinity Devlet Hastanesi'nin suçlu alıkoyma odasındasınız. | Open Subtitles | أنت في مشفى (ترينيتي) في قسم المُجرمين المُحتجزين.. |
- Bak! Trinity! | Open Subtitles | - أهلاً، ترينيتي |