| Gittikçe kötüleşiyor. Sağ eli ve önkolunun tamamı felç oldu. | Open Subtitles | حالته تزداد سوءاً الآن يده اليمنى كلها و ساعده مشلولون |
| Isırık enfeksiyona neden olmuş. - Gittikçe kötüleşiyor. | Open Subtitles | تسبّب عضّة المذؤوب نوع من العدوى الأمور تزداد سوءاً |
| ...doktor dedi ki ileri yaşlarda daha kötü olurmuş. | Open Subtitles | ثم قال الطبيب إنّ الإصابة تزداد سوءاً كلما كبر الطفل |
| Burada sokaklar kötüye gidiyor. | Open Subtitles | أن الأحوال فى الشوارع تزداد سوءاً يوماً بعد يوم |
| Mesele sadece onun borazanı değil. Daha kötüsü de var. | Open Subtitles | . وليس فقط نفخ بوقه . الأمور سوف تزداد سوءاً |
| Howard'ın ateşi iyice yükseldi. Rosy de hapşırmaya başlamıştı. | Open Subtitles | حمّى (هاوارد) كانت تزداد سوءاً كما أن (روز) بدأت بالعطس |
| - Bununla hiçbir alakası yok. - Giderek kötüleşiyor. | Open Subtitles | ليس للأمر علاقة بذلك ان الامور تزداد سوءاً |
| Ve bütün belirtiler ya aynı kalıyor ya da daha da kötüleşiyor. | TED | وان الاعراض .. النفسية تبقى .. او تزداد سوءاً |
| Durumu Gittikçe kötüleşiyor, bütün gün o odada tıkılı kalıyor oysa ki onun yerine hayal ettiğimiz krallığı kurabilir. | Open Subtitles | حالته تزداد سوءاً يحتجز نفسه في تلك الغرفة عوض بناء المملكة التي حلمنا بها |
| Çünkü onun gözetimi altında olduğundan beri, Gittikçe kötüleşiyor. | Open Subtitles | لأنه منذ أن أصبحت تحت رعايته و حالتها تزداد سوءاً فحسب |
| Tabi ki, doğruluk Gittikçe kötüleşiyor. | TED | بالطبع، إن الدقة تزداد سوءاً. |
| Fırtına Gittikçe kötüleşiyor. | Open Subtitles | العاصفة تزداد سوءاً |
| Gittikçe kötüleşiyor. | Open Subtitles | و مع ذلك تزداد سوءاً |
| Ama doktor, gittikçe daha kötü oluyor.Başağrıları önceden en azında tahammül edilebilirdi. | Open Subtitles | ولكن يا دكتورة ، الأمور تزداد سوءاً بالتأكيد الصداع أصبح لا يطاق من السابق |
| Ben de dünyanin sonu daha kötü olamaz diye düsünüyordum. | Open Subtitles | وأنا من كنت أظن أن نهاية العالم لا يمكن أن تزداد سوءاً |
| Geri geldiğinden beri, her şey boka sardı ve gittikçe daha kötü oluyor. | Open Subtitles | تدهورت الأحوال كلها وهي تزداد سوءاً باستمرار |
| Kurt ısırığı bir tür enfeksiyon başlatmış. kötüye gidiyor. | Open Subtitles | تسبّب عضّة المذؤوب نوع من العدوى الأمور تزداد سوءاً |
| Gün geçtikçe davranışları daha da kötüye gidiyor... | Open Subtitles | ..مواقفها تزداد سوءاً لانها تحتجز العلامة |
| Öte yandan işler daha da kötüye gidiyor. | Open Subtitles | على التقيض من ذلك، كانت الامور تزداد سوءاً |
| O geceyi düşündükçe bundan Daha kötüsü olamazdı diyorum kendi kendime. | Open Subtitles | و فقط حين إعتقدت أن الليلة لن تزداد سوءاً |
| Howard'ın ateşi iyice yükseldi. Rosy de hapşırmaya başlamıştı. | Open Subtitles | حمّى (هاوارد) كانت تزداد سوءاً كما أن (روز) بدأت بالعطس |
| Giderek kötüleşiyor. | Open Subtitles | إن الامور تزداد سوءاً |
| Dışarıda hava daha da kötüleşiyor. Acele etmeniz gerek çocuklar. | Open Subtitles | حالة الهواء تزداد سوءاً في الخارج عليكم بالإسراع |