| Minneapolis'e gidip kaybolmuş orada George'la tanışıp evlenmiş. | Open Subtitles | ثم إختفت إلى (ميني أبوليس) حيث قابلت (جورج) و تزوّجته |
| Onunla evlendiğim akşam senin arabana atladım. | Open Subtitles | أقصد، الليلة التي تزوّجته بها ثمّ قفزت للسيّارة معك |
| Artık evlendiğim adama benzemiyordu. | Open Subtitles | أصبح لا يبدو مثل الرجل الذي تزوّجته |
| Onunla evlendin ama benden ona hiç bahsetmedin mi? | Open Subtitles | لقد تزوّجته و لم تخبريه أبداً بشأنني؟ |
| "İlk önce , neden onunla evlendin ?" | Open Subtitles | لمَ تزوّجته في المقام الأول ؟ |
| Çünkü evlendiğin adam manyağın teki çıktı. | Open Subtitles | لأن الرجل الذي تزوّجته اتضح أنه معتوه |
| evlendiğim adam bunu yapmaz. | Open Subtitles | هذا ليس هو الرجُل الذي تزوّجته. |
| Fakat şu an evlendiğim adam gibi davranmıyorsun Johnny. | Open Subtitles | لكنّك الآن يا (جوني) لا تتصرّف كالرجل الذي تزوّجته. |