| Daha önce hiç sohbet etmedik ve ilk sohbetimizde, garip garip sorular soruyorsun. | Open Subtitles | لم يسبق لنا إجراء محادثة فعلية وأول مرة نتحدث فعليا تسألينني أسئلة غريبة |
| Bana adını mı soruyorsun, yoksa bu bir cevap mıydı? | Open Subtitles | هل تسألينني عن أسمكِ أو هل كان هذا هو جوابكِ؟ |
| Beş dakikada bir içine baktım mı diye soruyorsun. | Open Subtitles | كل 5 دقائق تسألينني إذا نظرتُ في صندوقكِ. |
| Benim ona aşık olup olmadığımı sormadın. | Open Subtitles | انت لم تسألينني اذا كنت احبها ام لا. |
| Soru sorma, sadece yayını durdur. | Open Subtitles | لا تسألينني الآن ، فقط أوقفي العرض |
| Ama eğer bana bunu yapacak potansiyele sahip olup olmadığını soruyorsan... bu sonucu çıkartmama neden olacak hiçbir şey görmedim. | Open Subtitles | ولكن إن كنتِ تسألينني عن إمكانيته لفعل ذلك الأمر لم أرى شيئاً يجعلني أظن ذلك |
| Bana ne zaman bir şeyi en son gördüğüm yeri sordun? | Open Subtitles | هل فلحت أبداً حينما تسألينني متى كانت المرة الأخيرة التي رأيت فيها شيئاً؟ |
| Bana soruyordun. | Open Subtitles | لقد كنتي تسألينني |
| -Eminim. -Neden hala bunu soruyorsun bana? | Open Subtitles | انا متأكده لماذا لازلت تسألينني كثيراً عن هذا الموضوع |
| Ben yarın ne yapacağımı bilmiyorum, sen kalkmış bana önümüzdeki haftayı soruyorsun. | Open Subtitles | لا أدري ماذا سأفعل غدا, و أنت تسألينني عن الأسبوع المقبل |
| Neden bana cevabını bildiğin soruları soruyorsun? | Open Subtitles | لماذا تسألينني سؤال أنت تعلمين الاجابة عليه؟ |
| Bir ampulü değiştirmek için kaç tane kulüp üyesi gerekeceğini mi soruyorsun? | Open Subtitles | هل تسألينني كم شخصاً من الآخوية قد يتطلب تغييير مصباح ؟ |
| Şimdi ise 100 santim! Bir de soruyorsun. | Open Subtitles | و الآن اصبح يبلغ 42 انشًا و أنتِ تسألينني ما الذي اقترفه؟ |
| Hayır, neden durmadan moralimin bozuk olup olmadığını soruyorsun? | Open Subtitles | لا, لماذا دائماً تسألينني إذا كُنت مُكتئبه؟ |
| Ayda bir taşaklarımdan kan gelip gelmediğini mi soruyorsun? | Open Subtitles | هل تسألينني إذا ماكنت أنزف دما من خصياتي مرة في كلّ شهر ؟ |
| Ama sen hiç sormadın öyle değil mi? | Open Subtitles | ولكنك لم تسألينني عنه |
| - Pardon Quinn. - Bana hiç sorma kızım. | Open Subtitles | آسفة كوين انظري يا فتاة , لا تسألينني |
| Ya da benim bir kardeşim olabilir mi? Eğer bana ikinci bir çocuk yapıp yapmadığımı soruyorsan, yapmadım. Ama babanın ne derece ileri gittiğini nereden bilebilirim? | Open Subtitles | إن كنت تسألينني إن كاني لي طفل آخر فالجواب هو لا |
| Bilmiyorum. Niye sordun ki anne? | Open Subtitles | لا أدري، ماذا تسألينني يا أمي؟ |
| Bana mezelerde ceviz olup olmadığını soruyordun. | Open Subtitles | لقد كنتِ تسألينني |
| Neden... neden bana saçma sapan sorular sorup duruyorsun? | Open Subtitles | لماذا , لماذا .. تسألينني هذه الأسئلة الغبية |
| Ve makamımdan döndüğü için bana soruyorsunuz? | Open Subtitles | تسألينني عن ذلك لأنه كان عائداً من المسكن؟ |
| Evet, sormak istedim Eğer okuyabiliyorlarsa. | Open Subtitles | نعم اعرف . كنتِ سوف تسألينني ان في امكاني ان اقوم بقراءة لكِ |
| Kurmuş olsaydınız burada oturmuş bana kocanızın Alzaymır'ını soruyor olmazdınız. | Open Subtitles | لا، لن تجلسين هنا تسألينني عن "زهايمر" زوجكِ لو كنتِ قد فعلتِ ذلك. |