| Jilet gibi keskin tellere Tırmanın. Kurbağalama yüzün. | Open Subtitles | تسلقوا الأسلاك الحادة إسبحوا على صدوركم |
| Bakın, buna bir Tırmanın. | Open Subtitles | إرتفاعه 1353 قدم تسلقوا هذا |
| Çıkın oradan! Tırmanın! | Open Subtitles | إصعدوا الأن تسلقوا |
| Tahliye etmeleri emredildi ama çitlere tırmanıyorlar. | Open Subtitles | لقد أخبروهم بالإخلاء الفوري، لكنهم تسلقوا السياج. |
| Sonra o elmalar büyük bir ağaç oldular, ve siperdekiler ağaca tırmanarak, boynuzlu atların ve arpların olduğu sihirli topraklara ayak bastılar. | Open Subtitles | ونمو في شجرة كبيرة ، وكانوا جميعاً تسلقوا الشجرة إلى أرض سحرية مع وحيدات القرن والقيثارات |
| Aksine, sahneye tırmandılar! Ve Fransızlarla çarpıştılar! | Open Subtitles | لقد تسلقوا المسرح وقاتلوا الفرنسيين |
| Tırmanın, Tırmanın! | Open Subtitles | تسلقوا، تسلقوا، تسلقوا |
| Tırmanın. Herkes tırmansın! Hadi! | Open Subtitles | تسلقوا للأعلى الجميع يتسلق هيا! |
| Tırmanın, Tırmanın! | Open Subtitles | تسلقوا، تسلقوا! |
| Tırmanın. | Open Subtitles | تسلقوا |
| Şuraya Tırmanın! | Open Subtitles | تسلقوا هذا |
| Daha hızlı Tırmanın! | Open Subtitles | تسلقوا أسرع! |
| Tırmanın! | Open Subtitles | تسلقوا! |
| Tırmanın! | Open Subtitles | تسلقوا! |
| Tırmanın! | Open Subtitles | تسلقوا! |
| Tırmanın! | Open Subtitles | تسلقوا! |
| Hadi Tırmanın! | Open Subtitles | هيّا، تسلقوا! |
| Şimdi tırmanıyorlar! | Open Subtitles | الآن تسلقوا وعاشوا! |
| Ve insanlar o iple yukarı tırmanarak istediklerini elde edeceklerini sanırlar bu yüzden düşünmeden tutunurlar. | Open Subtitles | والناس يعتقدون أنه بإمكانهم الحصول على كل شيء يريدونه ، إذا تسلقوا ذلك الحبل يمسكونه بدون تفكير |
| Pencereden çatıya tırmandılar. | Open Subtitles | تسلقوا من النافذة إلى السطح |