| O hükümetimize sızdı ve şimdi de burada sade görünüşüyle saklanıyor. | Open Subtitles | تسلل إلى حكومتنا، و ها هو هنا مختبئ أمام أعيننا |
| Organizasyonumuza sızmış birisi sanki buraya davet edilmiş gibi rol yaptı. | Open Subtitles | شخص ما الذى تسلل لمنظمتنا بالتظاهر أنه شخص ما دعوناه اليوم |
| Dün gece bu Alman çocuğun hücresine Gizlice girdi. | Open Subtitles | في الليلة الماضية تسلل إلى زنزانة الفتى الهولندي |
| Ofsayt diyor. | Open Subtitles | . اللاعبون كانوا تسلل |
| Birinci sınıfa Gizlice giren kaçak bir yolcu olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | من المرجح انه تسلل من الدرجة الثالثة إلى الدرجة الاولى |
| Bir süre önce, birileri eve sızıp duş alırken benim telefonumla fotoğraflarımı çekmiş sonra da kaza fotoğraflarını silmiş. | Open Subtitles | حسنٌ، قبل قليل، تسلل شخص ما إلى هنا وإلتقط صور لي في الحمام بواسطة هاتفي وحذف صور الحادث أيضاً |
| Açıkçası sessizce arkadan sızmış, bu baltayı savurup indirmiş, kafatasını ikiye bölmüş. | Open Subtitles | من الواضح أنه قد تسلل من الخلف و أرجح الساطور و أسقطه ليقسم الجمجمة |
| Kurumsal sızma. Yüksek güvenlik teknolojisi. | Open Subtitles | تسلل الشركات تجاوز الامان عالي التكنولوجيا |
| Eve sinsice sızdı ama öldürmek için fırsat bulamadı. | Open Subtitles | لقد تسلل إلى الملكيّة لكنّه لم يؤدّي جزئيّة القتل |
| Eve sinsice sızdı ama öldürmek için fırsat bulamadı. | Open Subtitles | لقد تسلل إلى الملكيّة لكنّه لم يؤدّي جزئيّة القتل |
| Yıllar önce ajanlarından biri projemizin içine Gizlice sızdı. | Open Subtitles | منذ اعوام، أحد عملائهم تسلل إلى مشروعنا. |
| Evet, uzun zaman önce bu ülkeye bir iş için sızmış. | Open Subtitles | أجل، فإنّه قدّ تسلل لهذا البلد لقضاء مهمّة منذ زمن طويل. |
| Birinci sınıf bir düşman, rejimimizi zayıflatmaya çalışmak için Komunist Partimizin içine sızmış bulunuyor. | Open Subtitles | عدو للطبقة قد تسلل إلى حزبنا الشيوعي يحاول أن يُتلف حزبنا |
| Bir kaç gün önce Gizlice oraya girdi ve ondan biraz çaldı. | Open Subtitles | قبل ايام قليلة تسلل الى هناك وسرق البعض منه |
| 14'üncü yaşının ilk sabahında babasının odasına elinde bir beysbol sopasıyla girdi. | Open Subtitles | وفى صباح عيد ميلاده الرابع عشر تسلل إلى غرفة نوم ابوه ومعه عصا بيسبول |
| - Hayır, yine Ofsayt. | Open Subtitles | -لا ، تسلل مرة أخرى |
| Birinci sınıfa Gizlice giren kaçak bir yolcu olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | من المرجح انه تسلل من الدرجة الثالثة إلى الدرجة الاولى |
| Biri içeri sızıp seni vurursa sakın bize şikayete gelme. | Open Subtitles | اذا تسلل احدا وقام بضربك فلا تأتي متذمرا لنا |
| Sonra merdivenlerden süzülüp.. sessizce, bahçenin kapısını açtı.. | Open Subtitles | لذا تسلل الى اسفل الدرج وفتح الباب الامامي بنعومة |
| Aqualad aylardır gizli görevdeydi Kara Vatoz kuvvetlerine sızma, Işık ve Erişilenler. | Open Subtitles | "أكوالد", فى مهمة سرية للغاية منذ شهور. تسلل على شكل جندى بلاك مانتا, فى الــ"لايت" والــ"ريتش". |
| Eski değirmene girmiş, herkes çıktıktan sonra. | Open Subtitles | يبدو انه قد تسلل الى الطاحونة القديمة بعد ساعات |
| Sahte belgeler, o daireden sıvışmak zorunda kalman tüm bu gizlilik. | Open Subtitles | مستندات مزيفة تسلل من هذه الشقة كل هذه السرية |
| Savaşı kaybetme olasılığının gizli ve inanılmaz korkusu ilk defa aklımıza geliyordu. | Open Subtitles | للمرّة الأولى تسلل إلى عقلى خوف سري لايُصدق بأنّنا قد نخسر الحرب |
| O, bir dakikalığına kaçtı ama sonra onu geri soktum. | Open Subtitles | لقد تسلل لمدة دقيقة، و لكني أدخلته مجدداً. |
| Evden kaçıp Pen Garı'na gidecek ve bütün yolcuların üstünü mü arayacaksın? | Open Subtitles | تسلل خارج البيت أذهب إلى محطة بين وفتش كل راكب وحيد؟ |
| Bende güç zaten var. İyi. Yemeğin ortasında sıvışıp yasak bir büyü yap ve ebediyen cezalandırılmayı göze al. | Open Subtitles | حسناً، تسلل أثناء العشاء وألقي تعويذة مُحرمة وخاطر بكل شئ. |