| Kız arkadaşını görmek için gizlice kaçtı, değil mi? | Open Subtitles | تسلّل خلسة من المنزل ليقابل صديقته، أليس كذلك؟ |
| ANNEM MEKÂNDAN UCARAK UZAKLASIRKEN, BABAM DA gizlice ICERI GIRIYORDU. | Open Subtitles | وبينما كانت أمي تغيب في عالم آخر، تسلّل أبي إلى الداخل |
| Çünkü biz yokken gizlice dışarı çıktı. | Open Subtitles | هذا لأنهُ تسلّل مُتجوّلاً بينما كنّا في الخارج |
| Doğru ve Mandy ona ihanet edince onunla yüzleşmek için basın partisinden gizlice kaçtı ve işler buraya kadar geldi. | Open Subtitles | صحيح، وبعدما خانته، تسلّل من المُؤتمر الصحفي لمُواجهتها، وساءت الأمور من هناك. |
| Ama eğer bu kötü adam geceleri gizlice kendi kızının yatağına girip ona açık saçık numaralar öğretiyorsa? | Open Subtitles | لكن، ماذا لو أنّ هذا الرجل الشرير تسلّل إلى غرفة ابنته ليلاً و علّمها خدعاً قذرة ؟ |
| Danışmanlarıyla buluşmak için gizlice çıktı. | Open Subtitles | لقد تسلّل صباحاً لملاقاة مستشاريه. |
| Lucas'ın geçen gece gizlice onu görmeye gitmesine üzüldüğüm kadar değil. | Open Subtitles | لست مستاءة بقدر استيائي من (لوكاس) لأنه تسلّل تلك الليلة لمقابلتها |
| Benim mekanıma gizlice giren ve beni öldürmeye çalışan bir korsana karşı mı? | Open Subtitles | لقرصانٍ تسلّل إلى قصري ليغتالني؟ |
| Laboratuvarlarına gizlice mi girelim? ! | Open Subtitles | تسلّل إلى مختبرهم؟ |
| İki beyaz adam köyümüze gizlice girdi ve kızım Powaqa'yı kaçırdı. | Open Subtitles | "تسلّل رجلان من البِيض إلى قريتنا و اختطفا إبنتي (بواكا)" |
| Bu olay IMF'in gizlice Kremlin'e sızdığı hafta yaşanmıştı. | Open Subtitles | كان ذلك بعد نفس الإسبوع الذي تسلّل فيه عُملاء المهمة المستحيلة مبنى (الكرملين) |