| Sizden, kendi arzuları dışında elinizde tuttuğunuz Çin Cumhuriyeti vatandaşlarını almamıza izin vermenizi istiyoruz. | Open Subtitles | إننا نطالب بأن تسمحوا لنا بأن نأخذ منكم مواطني جمهورية الصين الذين تحتجزونهم ضد رغبتهم |
| Tabii çocuklarınızın düzenli olarak incelenip bazı testlere tabi tutulmasına izin verirseniz. | Open Subtitles | بشرط أن تسمحوا لنا بفحص أطفالكم كنوع من التحاليل النظامية |
| Belki de bunun sebebi siz beylerin halka açıklamamıza izin vermemenizdir. | Open Subtitles | ربما لأنكم أيها السادة لم تسمحوا لنا بالظهور علانية |
| - Madem süremeyecektik neden tamir etmemize izin verdiniz ki? | Open Subtitles | - لماذا تركتونا نصلحها و انتم لم تسمحوا لنا بقيادتها |
| Eğer izin vermezseniz, beni durdurmaya teşebbüs edebilirsiniz. | Open Subtitles | إذا لم تسمحوا لنا بالمرور، فيمكنكم محاولة إيقافي |
| İstediğimiz şey, kalmamıza izin verilmesi. | Open Subtitles | كل ما نطلب أن تسمحوا لنا بأن نبقى هنا |
| Adamın içeride beklememize izin vermedi. | Open Subtitles | لن تسمحوا لنا بالإنتظار في الداخل |
| Bize bir dakika izin verir misin, lütfen. | Open Subtitles | هل تسمحوا لنا للحظة رجاءً؟ |
| - İçeri girmemize izin vermek zorundasınız. - Üzgünüm. | Open Subtitles | يجبُ أن تسمحوا لنا بالدخول |
| - Ya da çekmeye izin vermeniz. | Open Subtitles | -أو تسمحوا لنا بتصويره |