| Tabi, evet. Her kadının duymak isteyeceği beş kelime bu zaten. | Open Subtitles | حسناً, هذه هى الكلمات الصغيرة التى تريد كل امرأة أن تسمعها: |
| Benden birşey duymadın. | Open Subtitles | انت لن تسمعها من ابدا |
| Cennet onun kapıyı çaldığını duyuyor, ondan yardım isteyenleri güvenli bir şekilde taşıyor. | TED | تسمعها الجنة وهي تدق بابها، حاملة بسلام أولئك الذين ناشدوها. |
| Okuduğun, duyduğun ya da çalıştığın gerçekler üç ana adımlı bir süreçten geçerek anılar hâline gelir. | TED | فالحقائق التي تقرأها أو تسمعها أو تدرسها تتحول إلى ذكريات بثلاث خطوات رئيسية. |
| Beni affetmeni beklemiyorum... hiç... ama bunları duymanı istedim. | Open Subtitles | انا لا اتوقع ان تغفر لى ابدا ولكن انا اردت ان تسمعها |
| Çok komik bir fıkra duydum. Dinlemek ister misin? | Open Subtitles | لقد سمعت أكثر النكات مرحاً هل تريد أن تسمعها ؟ |
| Onu her zaman yazarından duymak en iyisidir. | Open Subtitles | من الأفضل دوماً أن تسمعها من المؤلف نفسه |
| Yemek Kitabı'nda, insanların duymak istemeyeceği bir çok şey var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الأشياء في كتاب الطبخ الناس لا تود أن تسمعها |
| Onu duymak için telefonu kullan. Geceleri daha iyidir. | Open Subtitles | أنت اعتدت أنت تسمعها على الهاتف والدك كان يهاتفهم في معظم الليالي |
| Ama, sanırım duymadın. Bana taş mı attı? | Open Subtitles | لكن اعتقدُ انك لم تسمعها |
| Tamamını duymadın. | Open Subtitles | لما تسمعها كلها |
| Bay Monk, Julie bunu kendi parası ile aldı.Bununla gurur duyuyor. | Open Subtitles | السيد مونك ، جولي اشترتها من مالها الخاص انها فخورة بها هناك بالكاد تسمعها |
| Sen de duyuyor musun? | Open Subtitles | هل تسمعها أنت أيضاً؟ |
| Burada senin şimdi duyduğun gibi sesler duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت الأصوات هنا كما تسمعها أنت الآن |
| Bir aktör hakkında duyduğun bir dedikodu her zaman doğrudur. | Open Subtitles | الثرثرة التي تسمعها حول ممثل ما تكون دائماً حقيقة |
| Bunu bizzat benden duymanı istedim. Seçime girmekten vazgeçtim. | Open Subtitles | لكنى أردتك أن تسمعها منى شخصياً |
| Kalbin atışını Dinlemek ve onu duyduğunda yeteneklerimiz doğrultusunda onu yorumlamaktır. | Open Subtitles | انها الاستماع لدقات القلب تلك وعندما تسمعها انها عملنا فكرة شفرتها بأفضل قدراتنا |
| Onu duydun işte. Beni arayacakmış. | Open Subtitles | الم تسمعها.انها سوف تتصل بي |
| Bence duyduğunda doğruyu biliyorsun. | Open Subtitles | أعتقد أنّك تعرف الحقيقة عندما تسمعها . همممم. |
| Annenin sana bahsettiğinden eminim, ama bir erkekten duyman gereken bazı şeyler var. | Open Subtitles | ,أفترض آن والدتك علمتك الأساسيات لكن هناك أشياء يجب آن تسمعها من رجل |
| Yıldızlar. Duyabiliyor musun onları? | Open Subtitles | إنها النجوم ، ألا تسمعها ؟ |
| Halisünasyon mu? Gördüğünü ve duyduğunu sandığın şeylere ne neden olur? | Open Subtitles | الأشياء التى تتخيل انك تراها او تسمعها, ما سبب هذا ؟ |
| Düzgün bir şekilde ayrılmak istediğimi sanıyordum, ama gerçekten hisselerim o mesajdaki gibiyse, belki de duyması gerekiyordur. | Open Subtitles | ظننت أني أرغب بانفصال طاهر، لكن إذا كانت هذه الرّسالة تعني حقيقة مشاعري، فربما يجب أن تسمعها |
| Otterbourne, Louise Bourget'in öldürüldüğünü duyunca katili olay yerinden kaçarken gördüğünü fark etti. | Open Subtitles | أما بالنسبة للسيدة أتربورن عندما تسمعها تقول من قتل لويز بورجيه لدكتور بسنر أدركت فجأة أنها شاهدت في الواقع القاتل |
| Kimse duymasın diye müziğin sesini açıp babama bağırırdı. | Open Subtitles | كانت ترفع صوت موسيقاها حتى تتمكن من الصراخ عليه دون أن تسمعها كل العائلة |
| Duymuyor musun? | Open Subtitles | ألا تسمعها ؟ |